Fenerbahçe kazanıyor

AMA bir sorun var o da şu: Fenerbahçe rakip takım ataklarını kendi sahasında karşılıyor. Hani, o meşhur "defans hücumda başlar" ilkesi Aragones’in sisteminde kabul görmüyor. Elbette bunu da bir oyun anlayışı olarak kabul edebiliriz ancak söz konusu takım Fenerbahçe olunca bu anlayışı kabul etmek oldukça zor. Dün akşam Fenerbahçe özellikle ilk yarıda sanki deplasmanda puan çıkarmak isteyen bir takım kimliğinde sahaya çıktı. Ve bu durum Fenerbahçe’nin zaman zaman çok sıkıntılı anlar yaşamasına neden oldu.

Geçen haftanın en iyilerinden olan Önder ikinci yarıda yerini Edu’ya bırakırken yine iyi oynadığının altını çizmek gerekiyor. Emre’nin müthiş formu ve mücadele hırsı da son 4 günün dikkat çeken gelişmelerinden biriydi.

LUGANO’YA DiKKAT!

BELKİ de Fenerbahçe takımının en istekli ve ateşli futbolcusu Lugano. Coşkulu ve dikkatli ifadesi zaman zaman diğer oyuncuları da tetikliyor. Fenerbahçe defansının sert oyuncusu aynı zamanda altı golle de takımın en golcülerinden biri. En azından İspanya gol kralının dört gol attığı bir takımda altı golü var.

Ancak ne var ki, lig sonunda Fenerbahçe ile sözleşmesi bitiyor. Elbette yönetimin bu konuda bir girişimi vardır. Ya da en azından ben öyle umuyorum. Çünnkü, Fenerbahçe için çok önemli, taraftarın da sevgilisi olan Lugano’nun Fenerbahçe ile anlaşamaması ve dolayısı ile bonservisini cebine koyup gitmesi Fenerbahçe için çok büyük bir kayıp olur. Allah korusun!..

PROF. DR. ALEX DE SOUZA

OYNAYINCA oynuyor. Aslına bakarsanız oynamayınca da oynuyor. Yani, en kötü oynadığı maçta bile küçük bir müdahale ile maçı değiştiriyor. Dün akşam da izlemeye doyamadık Alex’i. Tam bir profesör. Taraftarın deyişiyle doktor. Aklı ve zekasıyla birleştirdiği sol ayağı bazen tek başına rakibi çökertmeye yetiyor.

Cumartesi günü de, dün de Alex’in sihirli dokunuşları Sivasspor’u çok zor durumda bıraktı. Fenerbahçe kendisine yakışır bir futbolcuya kaptanlığı verdiği için övünmeli.

MAÇIN 3 ADAMI: ALEX - LUGANO - EMRE
Yazarın Tüm Yazıları