IMF ile yapılan yeni üç yıllık stand-by düzenlemesi Türkiye ekonomisi için yeni bir dönemin başlangıcını oluşturuyor. Yeni program kriz idaresi döneminin bittiğini simgeliyor. Ekonomik istikrarı kalıcı olarak tesis etmeyi amaçlıyor.
Yeni programda da bir takım rakamsal hedefler telaffuz ediliyor. Ama, programın önemi, hedeflenen rakamlardan değil, yapılması hedeflenen yapısal reformlardan kaynaklanıyor. Oyunun alışılmış kurallarının değişmesi öngörülüyor. Ekonomik istikrarın kalıcılığına yönelik yeni kuralların geçerli olması hedefleniyor.
KREDİ NOTU
Yeni program birkaç açıdan çok önemli işlevler görecektir. Birincisi, eğer programda öngörülen yapısal reformlar savsaklanmadan ve sulandırılmadan uygulamaya konabilirse, Türkiye ekonomisi kalıcı bir ekonomik istikrarı yakalamış olacak. İleride istikrarın bozulma olasılığı olsa da, bu çok önemli bir adımdır.
İkincisi, dünya piyasalarının önemli riskler içerdiği bir dönemde, Türkiye’nin kapsamlı bir istikrar programına sahip çıkması dünya piyasalarında oluşabilecek çalkantılardan en az kayıpla çıkılmasını kolaylaştıracaktır. Bir anlamda, gelişmekte olan ülkeler içinde Türkiye ekonomisi hakkında ileriye dönük beklentiler göreli olarak daha olumlu olacaktır. Bu program önemli bir ‘çapa’ rolünü görecektir.
Bütün bunların anlamı Türkiye’nin düşük enflasyon ortamında göreli olarak yüksek büyüme olanağına kavuşmasıdır.
1990’lı yıllarda Türkiye’nin kredi notu BBB+ dan çok hızlı bir biçimde B- ye kadar düşmüştü. 1980’li yıllardan gelen olumlu beklentiler 1994 Krizi ile tam tersine dönmüşü. Bu nedenle de, yine saçmalarlar kaygısıyla Türkiye’nin kredi notu kolayca yükselmiyor.
Yeni programın ilk yıllarında atılacak kararlı ve kapsamlı adımlarla Türkiye’nin kredi notunu düştüğü hızda yükselebilecek bir ortam yaratılabilecektir. Kabul etmek gerekir ki, Türkiye ekonomisinin bugün geldiği nokta 1990’lı yılların başında BBB+ notu aldığı durumdan çok daha iyidir.
O günlerde hiperenflasyon riski konuşulurdu. Bugün düşük enflasyon ortamında kalıcı büyümeden söz edilmektedir. Kredi notumuzun hálá BB civarında dolaşması ‘acaba bunlar yine saçmalar mı?’ kaygısından kaynaklanmaktadır. Yeni programın kararlılıkla ve sulandırılmadan uygulanması bu kaygıyı giderebilecektir.
ÖNEMLİ REFORM
Ekonomik istikrarı yakalamak da, korumak da kolay değildir. Özveri ve disiplin gerektirir. Çoğu zaman kısa vadeli çıkarlardan uzun vadeli yararlar için feragat edilmesini şart kılar. Kısa vadede kolay çözümler için değil, uzun vadede zor kararlarla zor çözümlerin peşinde koşulmasını gerektirir.
Ekonomik istikrar için şimdiye kadar hep kamu sektörünün yapması gerekenler konuşuldu. İstikrarın tesis yolunda hep kamu sektörü için konan hedefler öne çıktı. Her şeyin aynı kalıp kamu sektörünün bazı hedefleri yakalaması ekonomik istikrar için yeterli değildir. Kamu sektörü dışında da kendimize çekidüzen vermek zorundayız.
Bundan sonraki aşamada, özel sektörün de yeniden yapılanması kaçınılmazolacaktır. Yani, şirketlerin yeniden yapılanması gerekecektir. İstikrar programı başarıya ulaşacaksa, istikrar kalıcı olacaksa, önümüzdeki dönemde en önemli yapısal reformlardan biri de bu olacaktır.