Yatırımcı güveni için iletişim

YATIRIMCILARIN güvenini sağlamak ve korumak için yalnız doğru politikalar uygulamak yetmiyor. Yatırımcılara doğru bilgileri zamanında ve olabildiğince sık aralıklarla vermek de güvenin önemli bir parçası oluyor.

Bu konuda Türkiye’nin karnesi geçmişte çok iyi değildi. Dış borçlanmalarda son derece dikkatli davranan Türkiye iç borçlanmalarında yatırımcılara "reaya" gözüyle bakardı. Örneğin, 1994 Krizi’nin önemli etkenlerinden biri bu bakış açısıydı.

İç borçlanmalarda uluslararası yatırımcıların ağırlığı arttıkça, iç borçların müşterisi durumundaki yatırımcılara saygı arttı. 2001 krizi ile birlikte iç borçlanmalara da belli bir disiplin geldi. Geçmişte kamuoyunun dikkatine sunulmayan bir çok veri artık herkesin kullanımına açık. Özellikle kamu finansmanına yönelik veriler konusunda çok mesafe alındı.

KRİZ ÖNLEME

Borçlanmalarda piyasa şartlarını göz önüne alıp disiplin içinde bir program uygulamak yetmiyor
. Yatırımcıların ekonomi hakkında zamanında bilgilendirilmesi de önemli oluyor. Yani, yatırımcılara aldıkları riskleri ölçebilecekleri verileri zamanında ve doğru olarak sunmak yatırımcı ilişkileri açısından gerekli oluyor. Aksi taktirde, yatırımcıların daha önce öngöremedikleri bir riskin gerçekleşmesi durumunda, piyasaların tepkisi çok daha sert oluyor. Krize bir anlamda davetiye çıkarılmış oluyor.

Türkiye bu alanda da çok yol aldı. Veri üreten çeşitli kamu kuruluşlarının internet sayfalarından ekonomik verilere ulaşmak artık çok kolaylaştı. Kullanıcıların bilgisine sunulan veriler oldukça ayrıntılı. Ayrıca, farklı iletişim araçları yoluyla daha ayrıntılı verilere ulaşmak da olanaklı hale geldi. Türkiye, çok doğru bir yaklaşımla, 2005 yılının ağustos ayında Hazine Müsteşarlığı bünyesinde Yatırımcı İlişkileri Ofisi kurdu.

Küresel sermaye akımı arttıkça "kriz önleme" çalışmaları da yoğunluk kazandı. Krizleri önlemenin ya da olası krizlerin tahribatlarını asgaride tutabilmenin önemli bir boyutu yatırımcıların aldıkları riskler konusunda bilgi sahibi olmalarıdır. Alınan riskler ancak doğru ve zamanında bilgilendirme yapıldığında ölçülebilir.

TÜRKİYE BAŞARILI

Üyeleri dünyanın çeşitli bankalarından oluşan Uluslararası Finans Enstitüsü
(IIF) kriz önleme konusunda oldukça fazla mesai harcıyor. Bu çerçevede, ülkelerin yatırımcıları bilgilendirme konusundaki performansları incelendi. Saptanan 20’den fazla kriter içinde en az 20 kriteri tutturan ülkeler arasında Türkiye de var. Diğerleri, Brezilya, Şili, Meksika, Peru, Uruguay, Bulgaristan, Hırvatistan ve Güney Afrika. Türkiye bilgi vermede "en iyi" ülkeler arasında bulunuyor.

Buna karşılık aynı kriterlerin 4 ya da daha azını tutturan ülkeler de var. Bunlar da Çin ve Vietnam gibi ülkeler.

Artan küresel sermaye akımlarından beslenen Türkiye gibi ülkelerin ekonomileri belli bir kırılganlık riski içindeler. Bu kırılganlığı azaltmanın bir yolu yurt dışı sermaye akımlarına olan ihtiyacı makul düzeylerde tutmaksa, bunu tamamlayan önemli bir boyut da yatırımcıların aldıkları riskleri ölçebilmelerine izin verecek ekonomik verilerin doğru ve zamanında yatırımcılara ulaştırılmasıdır.

Son beş yıldır gösterilen ilerlemeyle Türkiye bu konuda başarılıdır. Bu başarısıyla Türkiye hem yatırımcıların ilgisini çekmektedir hem de borçlanılabilir fon hacmini genişleterek borçlanma maliyetini düşürebilmektedir. Olumlu gelişmeleri son dönemdeki iç ve dış borçlanmalarda görebiliyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları