UZUN bir dönem yüksek enflasyonla yaşamış ve krizler geçirmiş bir toplum doğal olarak her şeyden tedirgin oluyor. En ufak bir çalkantıdan sinirleri bozuluyor.
Elde ettiği servetin reel değerini koruyabilmek için çok hızlı hareket edebiliyor. Sonuçta, toplumun vade perspektifi ve tercihleri çok kısalıyor.
Yaşanan krizlerin boyutu ne olursa olsun, kriz dönemlerinde toplumun öngörebildiği vade bir güne kadar inebiliyor. Gelecek haftanın kurlarına ya da faizlerine değil, yarının faizlerine, öğleden sonranın kurlarına dikkatlerini çevirebiliyor.
Göreli bir istikrar geldiğinde, toplumun vade perspektifi bir günün ötesine geçiyor, ama çok da uzamıyor. Dünkü yazımda verdiğim veriler bankaların hala üç ay ya da daha kısa vadelerde kaynak toplayabildiğini gösteriyor. Yani, ekonomik birimler hala tetikte bekliyorlar. Mali servetlerini çok çabuk bir yerden diğerine taşıyabilecekleri bir pozisyon almayı tercih ediyorlar. Çünkü, geçmişte acı tecrübeler yaşadılar.
ÜRETİMDE VADE
Toplumun vade tercihinin kısa olması kendini yalnızca mali sektörde göstermiyor. Benzer bir durum üretimde de var. Dünyanın hiçbir ülkesinde, ekonomi yıkılma noktasına gelmedikçe, üretim büyümesi üç aylık bir sürede yıllık bazda yüzde 15 olurken, bir sonraki üç aylık dönemde yüzde 5 olmaz. Büyüme bir dönemden diğerine üçte bire inmez. İstikrarlı ekonomilerde zaman içindeki değişme yavaş olur.
Vade perspektifinin kısalmış olması üreticileri de çok çabuk hareket etmeye zorluyor. Çok çabuk gaza basılabiliyor. Her an fren yapılabiliyor. Vade perspektifinin kısalmış olması koskoca tankerin bir sandal hafifliğinde açık denizde yol alması gibi bir durum yaratıyor. Çoğu zaman bizler bu duruma ekonominin dinamizmi dedik. Ama, aslında gözlediğimiz ekonominin temel istikrarsızlıklarından biridir.
Sandal gibi hareket etmenin elbette avantajları da vardır. Manevra yapmak kolaydır. Dar alanda hareket etme olanağı vardır. Küçük koylara girip çıkmak sorun yaratmaz. Ama, sandal kadar hafif olmanın sorunları da vardır. En ufak bir rüzgarda sandalın devrilme olasılığı küçük değildir.
İSTİKRARDA VADE
Türkiye ekonomisi, kişi başına geliri göreli olarak düşük de olsa, büyük bir ekonomidir. Bir tanker gibi olmasına rağmen, bir sandal gibi hareket edebilmektedir. Dolayısıyla, çok hareketlidir. Küçük dalgalarda çok sallanabilmektedir. Bununda nedeni ekonomik birimlerin vade perspektifinin kısalığından kaynaklanmaktadır.
Ekonomik istikrara yaklaştıkça, toplumun vade perspektifi elbette uzayacaktır. Uzadıkça, ekonomide keskin dönüşler de şimdiki kadar sert olmayacaktır. Ekonomik büyüme de, daralma da daha istikrarlı bir biçimde gerçekleşecektir. Küçük dalgalanmalar büyük sarsıntılara neden olmayacaktır.
Vade perspektifini uzatamadığımız durumda ise, ekonomik istikrarın kalıcı olacağından söz edebilmemiz mümkün olmayacaktır. Çünkü, üç ayın ötesini göremeyen bir ekonomide, istikrar yakalanmış gibi görünse de, kalıcı bir ekonomik istikrardan söz edebilmek zordur. Küçük bir dalga her zaman sandalı ters çevirebilir.
Bu şartlarda, yılın üçüncü çeyreği için tahmin edilen milli gelir büyümesindeki düşüş geçici de olabilir. Yılın son çeyreğinde ya da gelecek yılın ilk çeyreğinde ekonomik büyümenin yeniden kıpırdadığını görebiliriz. Dolayısıyla, büyüme eğilimleri konusunda tahmin yapmak şimdilik erken olabilir.