Toplu fakirleşme

2000’li yılların ilk yedi yılı dünyanın çok büyük bir bölümü için refahın arttığı yıllardı. Birçok şey iyi gitti. Ekonomik büyüme arttı. Enflasyon düştü. İşsizlik göreli olarak azaldı. Son 6-7 yılda, dünyanın birçok yerinde son elli yılın en iyi dönemlerinden biri yaşandı.

Bu dönemde de sorunlar vardı.

Petrol fiyatları hızla arttı.

Enerji giderek pahalaştı.

Çin tüm diğer ülkelerin ekonomilerini tehdit eder hale geldi.

Dünya üzerinde göreli ekonomik üstünlükler değişme eğilimine girdi. Rekabet giderek arttı.

Farklı sorunlarla mücadele edildi, ama genelde olumlu gelişmeler olumsuzlardan fazlaydı.

KALICI GELİŞMELER

Şimdi, işler tersine dönmüş görünüyor.

Dünya ekonomilerinde olumsuzluklar giderek artıyor.

Konunun kaygı verici yanı artan olumsuzlukların "kalıcı" nitelikte olduğu yönünde giderek fikir birliği oluşuyor.

Gelişmeler, bir "düzetme" sürecinin çok ötesinde olduğumuz izlenimini veriyor.

Gıda fiyatları son birkaç yıldır artıyor. Son dönemde artış hızlandı. Dünya Bankası’na göre, gıda fiyatlarının geldiği düzey kalıcı. Kısa dönemde gıda fiyatlarındaki artışların devam etmesi olasılığı çok yüksek.

Petrol fiyatları tüm 2000’li yıllar boyunca arttı.

Ama, geçen yıla kadar artışlar makro ekonomik açıdan o denli rahatsız etmedi.

Şimdi, hem petrol fiyatındaki artış hızlandı, hem de uluslararası sermaye akımları hacmindeki düşüş ve uluslararası yatırımcıların daha seçici olmalarıyla artışlar rahatsız etmeye başladı.

Genel kanı, petrol fiyatlarının geldiği düzeyin de kalıcı olduğu yönünde.

Petrol fiyatlarının daha da artması söz konusu.

Benzer bir eğilim temel maden fiyatlarında da yaşanıyor.

Kısacası, gelirlerin artmadığı, temel malların fiyatlarının hızla arttığı bir dönemde toplumlar göreli olarak fakirleşiyorlar.

Fiyat artışlarının temel maddelerde olması zaten fakir ülkelerin daha da hızlı fakirleşmesi anlamına geliyor.

Fakirleşme yalnızca fiyatların artması ve gelirlerdeki düşüşle yaşanmıyor.

Varlık fiyatlarındaki düşüşle servetler de düşüyor.

Bu yöndeki gelişmeler göreli zengin ülkelerin fakirlere yardım yapma eğilimini köreltiyor.

YARDIM EDECEK KİM?

Ülke içindeki bölgesel farklılıklar artmaya başlıyor.

Fiyat artışları göreli olarak daha fakir bölgelerde daha hızlı oluyor.

Örneğin, Çin’de ortalama fiyat artışı yıllık yüzde 8.3 kadar.

Ama, kırsal bölgelerdeki ortalama fiyat artışı yüzde 9 oldu.

Gıda fiyatları artışı yıllık ortalama yüzde 21.4 olurken, Çin’in kırsal bölgelerindeki artış yüzde 22.5 oldu.

Bu eğilim birkaç yıldır devam ediyor.

Kırsal bölgeler kentsel bölgelerden daha hızlı fakirleşiyorlar.

Küresel düzeyde 2000’li yılların ilk 6-7 yılında elde edilen kazançlar 2008 yılından başlayarak geri verilecek gibi görünüyor.

Belki, 2000’li yılların gerisine dahi düşülebilir.

Bu süreçte en çok etkilenecek kesim zaten açlık sınırında yaşayan Afrika’nın bazı ülkeleri.

Bu ülkelerde son yıllarda salgın hastalıklara karşı mücadele öne çıkmışken, yeniden açlık sorunu gündemi meşgul edecek gibi görünüyor.

Küresel bir fakirleşme sürecinde bu ülkelere yardım yapma eğilimi azalabilecektir
.
Yazarın Tüm Yazıları