ÖNÜMÜZDEKİ bahar aylarına kadar ortalama enflasyonun tarım fiyatlarındaki artıştan kaynaklığını söyleyeceğiz ve yazacağız.
Tıpkı, yaz aylarındaki enflasyonun eksi çıkmasının arkasında tarım fiyatları olduğu gibi, şimdi de, ortalama enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi tarım fiyatlarından kaynaklanıyor.
Tarım fiyatları mevsimsel hareketliliği çok olan fiyatlardır. Yazın üretilen ürünler piyasaya çıktığında ucuzluk olur. Yaz mevsimi sonunda ürünler pahalılaşmaya başlar. Bir de kuraklık olduğu zaman tarım fiyatları daha da olumsuz etkilenirler.
FİYAT REKABETİ
Tarım fiyatlarının mevsimsel oynaklıklar göstermesi olağandır. Ama, mevsimden mevsime tarım fiyatlarının bu denli oynak olması biraz da Türkiye’ye özgü bir olaydır. Çünkü, fiyat açısından Türkiye’de uluslararası rekabete en az açık sektörlerden biri tarım sektörüdür.
Gelir yerine fiyat yoluyla tarım sektörünün desteklenmeye çalışılması tarım sektörünü uluslararası rekabetten soyutlamıştır. Tarım sektörünün desteklenmesi adına yurt içinde dünya fiyatlarının iki katına varan fiyatlar oluşturulurken, çeşitli yollarla ithalat engellenmektedir. Ürün fazlası olduğunda da, devlet sübvansiyon vererek ürün fazlası ihraç edilmektedir.
Tarım fiyatları düşme eğilimindeyken devlet tarafından bir şekilde müdahale edilmektedir. Fiyatlar fırlarken alkış tutulmaktadır. Bir tarım ürününde üretim fazlası olduğunda, ilgili grupların devletin piyasaya girerek üretim fazlasını almasını talep ettiklerini çok görmüş ya da duymuşsunuzdur. Şimdi olduğu gibi, tarım fiyatları fırladığında, devletin ithalatı açıp fiyat artışlarını engellemesi gerektiğini söyleyeni hiç duyup gördünüz mü?
Diğer mal ve hizmetlerde olduğu gibi, tarım fiyatlarının da belli bir istikrara kavuşabilmesi için sektörün uluslararası rekabete açık olması en önde gelen koşullardan biridir. Sektörün rekabete açık olması tarım sektörünün desteklenmemesi anlamına gelmemektedir.
OYNAKLIĞIN BOYUTU
Yıllık bazda enflasyonun yüzde 10’lar civarında olan bir ekonomide bir ay içindetarım fiyatlarının ortalama yüzde 5-6 değişmesi normal karşılanabilecek bir olgu değildir. Yakın geçmişe baktığımızda, ilginç bir manzara görmekteyiz.
2003 yılında toptan eşya fiyatları bazında enflasyon yüzde 31’den yüzde 14’e inmiştir. Buna karşılık yılın ilk beş ayında tarım fiyatları yüzde 38 artıp mayıs ayı ile eylül ayı arasında yüzde 15 düşmüştür.
2004 yılı başında enflasyon yüzde 14 iken, ağustos ayı itibariyle aynı bazda enflasyon yüzde 12.5’e gerilemiştir. Yılın ilk beş ayında ise tarım fiyatlarındaki artış yüzde 21’e ulaşmış, mayıs-ağustos ayı arasında ise tarım fiyatları yüzde 18 düşmüştür.
Tarım fiyatlarının yılın dört ayında düşüp sekiz ayında yükselmesi ve sonuçta ortalamanın diğer sektörlerdeki fiyat artışlarına yaklaşması sorunu çözmemektedir. Enflasyonsuz bir ortamı kalıcı olarak sağlayacaksak, bu denli oynaklığında önüne geçilmelidir. Bunun tek yolu da tarım sektörünün fiyatlandırma açısından uluslararası rekabete açılmasıdır. Bunun adı yapısal reformdur.