TÜRKİYE’nin ihmal ettiği en önemli alanlardan ikisi sağlık ve eğitim olmuştur.
Bir anlamda, devlet, asıl yapması gereken işleri savsaklamış, normalde üzerine vazife olmayan konulara girmiştir. Ne yapmış olursa olsun, devlet önceliklerini iyi tespit edememiştir.
Uluslararası karşılaştırmalar Türkiye’nin bu konuları ihmal etmesinin nedeninin gelir düzeyindeki düşüklük olmadığını göstermektedir. Örneğin, kişi başına geliri bizden 5-6 kat büyük olan ülkeler sağlık ve eğitime kişi başına bizden 10-20 kat fazla para harcamaktadırlar. Sorun, galiba, konuyu önemsememekten ve öncelikleri karıştırmaktan kaynaklanmaktadır.
Önümüzdeki dönemde bu konulara kaçınılmaz olarak ağırlık vermek durumunda kalacağız.
RAKAMLARIN SÖYLEDİKLERİ
Dünya Sağlık Teşkilatı’nın verilerine göre, kişi başına sağlık harcaması en fazla olan ülke 4.900 dolarla Amerika Birleşik Devletleri olmuştur. Bu ülke milli gelirinin yüzde 14’ünü sağlık konusuna harcıyor. Amerika’yı Japonya (2.627 dolar), Almanya (2.412 dolar), Kanada (2.163 dolar) ve Fransa (2.109 dolar) izliyor.
Aynı verilere göre, Türkiye’de kişi başına sağlık harcaması 109 dolar. Milli gelirimizin yüzde 5’inin altında bir bölümünü sağlık harcamalarına ayırıyoruz. Milli gelirin bir yüzdesi olarak sağlık harcamaları bizim düzeyimizde olan Nepal, Afganistan, Cezayir, Gana, Vietnam gibi ülkeler var. Sağlık konusunda, aynı bazda, Brezilya, İran, Polonya, Romanya, Güney Afrika, Güney Kore ve Uganda gibi ülkelerin durumu bizden daha iyi.
Eğitim konusunda da durumumuz sağlık konusundan çok farklı değil. Öğrenci başına devletin yaptığı eğitime yönelik harcamanın en düşük olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bütçeden ayrılan paya bakıldığında, Türkiye’de öğrenci başına 1000 doların altında harcama yapmak üzere bir ödenek ayrıldığı anlaşılıyor.
OECD istatistiklerine göre, dünyada 1000 doların altında öğrenci başına harcama yapan devletler arasında Brezilya, Hindistan, Endonezya, Jamaika, Ürdün, Filipinler, Peru Zimbabwe gibi ülkeler var. Bu rakam, Amerika Birleşik Devletleri’nde 7.500 doların üzerinde, İtalya’da 7.000 dolar, Norveç’te 9.000 dolar yaklaşıyor, İzlanda’da 6000 doların üzerinde, İspanya’da 4.000 dolar, Polonya’da 2.300 dolar ve Meksika’da 1.400 dolar.
GENÇ NÜFUS
Bir ülkede sağlık ve eğitim önemli olmadığında, nüfus planlaması da doğal olarak iktisadi açıdan önemini kaybediyor. Çünkü, çocuk sahibi olmanın maliyeti düşük sanılıyor. Halbuki, genç nüfus sahibi olmak eğitim ve sağlık açısından son derece maliyetlidir. Genç ancak nüfus emeklilik programları için bir avantajdır. Biz her iki konuda da küçümsenemez bir çarpıklık yaşıyoruz.
ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre, 2003 yılında Amerika’da doğan bir çocuğun maliyeti düşük gelirli aileler için ilk yıl 6.800 dolar civarında. Bu çocuğun ilk 17 yılında ailenin üstleneceği toplam maliyetin 172 bin dolar olacağı tahmin ediliyor.
Sağlık ve eğitim düzeyi belli bir yere gelince, nüfus planlaması da belli bir aşamaya geliyor. Türkiye’de de sağlık ve eğitim kaçınılmaz olarak önemli bir hale gelecektir. Bu konulara daha fazla para harcayacağız. Daha fazla para harcadıkça, sağlık ve eğitimde birim fiyatlar kaçınılmaz olarak artacaktır.
AB’ye üye olmak yalnızca demokratikleşme ile olmayacak. Hayat standardı da belli bir yere gelecek. Standardın en önemli iki parametresi eğitim ve sağlık olacak.