Emek piyasasında emeğini satmaya çalışanlar sahip oldukları beşeri sermayeleri (human capital) konusunda işverenlere sinyal gönderirler. Gönderilen sinyaller çalışan hakkında bilgi verir, işverene çalışanı yüz yüze tanımadan tanıtır.
İyi bir okuldan mezun olanlar işverenlere iyi eğitim aldıkları konusunda bilgi gönderir. Kişinin okuldaki ders notları ortalaması işini ne kadar ciddiye aldığını, öğrenmesi gerekenlerin ne kadar öğrendiği konusunda bir işaret verir.
SİNYALİN NİTELİĞİ
Okul döneminde (staj) ya da okuldan mezun olduktan sonra kariyerine yönelik elde ettiği deneyimler çalışanın işverene sağlayacağı faydanın boyutları konusunda fikir verir. Çalışan hakkında yakın çalıştığı öğretmenlerinden ya da çalışma arkadaşlarından alınacak referanslar çalışan konusunda daha ayrıntılı bilgi edinilmesini sağlar. Çalışanın potansiyel verimliliği konusunda fikir verir.
Sonuçta, çalışanlar tarafından işverenlere gönderilen sinyaller işverenlerin kimi istihdam edeceği yönünde vereceği kararın temelini teşkil eder. İşverenler açısından, göreli olarak daha olumlu sinyal gönderenlerin istihdam edilme olasılıkları daha fazladır.
Emek piyasasında göreli olarak beğenilen sinyaller gönderebilenler diğerlerine göre daha tatmin edici işler bulabilirler. Alacakları ücret büyük bir olasılıkla diğerlerinden daha fazladır. Bir anlamda, olumlu sinyaller gönderebilenler emek piyasasında daha ‘başarılı’ olurlar. Gönderilen sinyallerin göreli niteliği emek piyasasındaki rekabette kişileri ya öne çıkar ya da geride bırakır.
Bu açıdan bakıldığında, kişilerin okul çağında aldığı kararların ileride emek piyasasında gireceği rekabetteki göreli konumunu tespit ettiği kolayca anlaşılır.
Örneğin, ilkokulda başarılı olan bir öğrenci göreli olarak daha iyi bir liseye gidebilir. Lise eğitimini başarıyla tamamlayan bir öğrenci büyük bir olasılıkla daha iyi bir üniversiteye girebilme olanağına kavuşacaktır. Kısacası, öğrenimi boyunca başarılı olmuş kişilerin ileride işverenlere göndereceği beşeri sermaye konusundaki sinyaller göreli olarak daha olumlu olacaktır.
SİNYAL KALİTESİ
Genelde doğru olan bu yaklaşımın elbette ‘çok da doğru olmayan yanları’ vardır. Örneğin, okulun kendisi o denli iyi olduğu düşünülmese de, böyle bir okuldan çok başarılı bir öğrenci mezun olmuş olabilir. İyi bilinen bir okulun mezunlarına göre çok daha fazla bilgi sahibi olmuş olabilir. Ama, okulun adı nedeniyle, gönderilen sinyal gerçeği yansıtmamaktadır. Bu kişi emek piyasasındaki rekabette hak ettiği yeri alamamaktadır.
Bir başka ifadeyle, sinyalin kendisi kadar sinyalin kalitesi de önemli olmaktadır. Bazen, sinyaller çok fazla parazit ihtiva edebilirler.
İnsanlar istemeden kalitesi çok iyi olmayan sinyaller gönderme durumunda kalabilirler. Bu konuda farklı alandaki sinyalleri güçlendirmenin dışında yapacak fazla bir şey yoktur. Örneğin, iyi olmayan bir okuldan mezun olmuş çok iyi bir öğrenci, yaptığı stajlarla, alacağı referanslarla, konusuna yönelik diğer faaliyetlerle ‘okul adı’ nedeniyle karşılaşacağı zorlukları aşmaya çalışacaktır.
Açık öğretim maalesef mezunları için bu çeşit bir olumsuz rekabet yaratmaktadır. Ama, sinyalin kalitesini artırmak mümkündür. Açık öğretimin kalitesinin artırılması ise burada okuyan öğrencilerin emek piyasasındaki işlerini kolaylaştıracaktır. Bir başka deyişle, açık öğretim her girenin mezun olabileceği bir yer olarak sinyal göndermemelidir. Bir standart geliştirilmelidir. Böyle bir standart oluşturulmadığında, gerçekten değerli öğrenciler zarar görmektedir.