İKTİSATÇILAR açısından ‘para’ kavramı yalnızca cebimizdeki banknotlar ve madeni paraları kapsamaz. Para arzı, cebimizdeki banknotların ve madeni paraların yanında bankalarda tutulan mevduat hesaplarını da kapsar.
Çünkü, bankalardaki mevduatlarımızı banknot olarak görmeden de harcayabilme gücüne sahibiz.
Para arzı makro ekonomik dengeleri etkileyen önemli büyüklüklerden biridir. Merkez bankaları fiyat istikrarını sağlamak ve korumak için para arzı ile diğer ekonomik büyüklükler arasındaki kısa ve orta dönemdeki etkileşimlere bakarak politika kararları verirler. Tahmine dayalı ilişkilere göre para arzını artırmaya ya da kısmaya karar verirler.
ÖLÇÜM
Uzun süre yüksek enflasyon ortamında yaşamış olmamızdan dolayı para arzı ile diğer ekonomik büyüklükler arasındaki ilişki Türkiye ekonomisinde güvenilecek boyutta istikrarlı bir eğilim göstermedi. Bu nedenle de, Türkiye’de ileriye dönük para arzını hedefleyen para politikaları yaklaşımı şimdiye dek benimsenemedi. Bundan sonra ne olacağı ise henüz belli değil.
Son dönemde para arzı ile diğer makro ekonomik büyüklükler arasındaki ilişkiler bir başka çerçeveye oturdu. Geleneksel olarak istikrarsız olan ilişkiler farklı bir boyuta taşındı. Geçmişle karşılaştırıldığında, daha farklı düzeydeki para arzı ile farklı makro ekonomik büyüklükler birbirleriyle tutarlı olmayan bir görüntü sergilemeye başladı. En basit haliyle, daha az para daha çok iş yapmaya başladı.
Böyle bir görüntünün nedeni daha düşük bir enflasyon altında makro ekonomik büyüklükler arasındaki ilişkilerin değişmiş olması olabilir. Bir başka olasılık ise, aslında para olarak işlev gören bazı büyüklükleri klasik para arzı tanımı içine almamamızdan kaynaklanabilir. Yani, piyasada para işlevi gören bir şeyler var, ama biz onları ölçemiyoruz ya da ne olduklarını bilmiyoruz. Burada, piyasada dolaşan çek ve senetleri ima etmek istemiyorum.
Finans piyasalarının derinleştiği, teknolojik gelişmelerin hızlandığı ortamlarda bu çeşit yanılgılara düşmek olağandır. 1970’li yıllarda Amerikan ekonomisinde de benzer bir olgu yaşanmıştı. Yeni mali piyasa araçlarının para arzı içinde hesaba katılmaması nedeniyle, ekonomide paranın kaybolması gibi bir görüntü oluşmuştu. Halbuki, para denen şey paranın işlevini gören her şeydir! Para kaybolmaz. Ama ölçüm biçimi değişebilir.
PRATİK ZORLUKLAR
Türkiye’de son on yıldır mali piyasalar hem büyüdü hem de derinleşti.Yeni mali piyasa araçları devreye girdi.Dolayısıyla, paranın kaybolması olgusuyla yaşıyor olmamız olasılığı da arttı.
Böyle dönemlerde, görünüşe göre para politikası çok sıkıymış gibi bir izlenim edinilirken, aslında para politikasının hiç de sıkı olmadığı gibi bir durum yaşanabilir. Dolayısıyla, ölçüldüğü şekildeki para arzıyla diğer makro ekonomik büyüklükler arasındaki ilişkiler yanıltıcı izlenimler verebilir.
Böyle ortamlarda para politikasını oluşturmak ve uygulamak elbette çok daha zor olmaktadır. Önümüzdeki dönemde, enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmeye çalışan Türkiye için para politikası açısından farklı zorluklar vardır.
NOT: Aslında mevduat olup da raporlanmaması nedeniyle para arzının farklı ölçülmesi sonucunda da paranın kaybolması olgusu yaşanabilir. İmar Bankası olayı böyle bir olaydır. Ama, bu yazıda paranın kaybolması olgusunun arkasında İmar Bankası benzeri bir olay ima edilmemektedir.