CARİ işlemler açığı büyüdükçe finansmanı önem kazanmaya başlıyor. Çünkü, dış açık, normal şartlarda, ancak dış borçlanma yoluyla karşılanabiliyor.
Açığın sürdürülebilirliği yurt dışından borç verenlerin merhametine kalıyor.
Bu yılın ilk yarısında, cari işlemler açığının büyüklüğü yanında, net hata ve noksan denen kalemin de büyüdüğü gözleniyor. Benzer bir gelişme geçen yıl da gözlenmişti.
Ödemeler dengesinde, net hata ve noksan kalemi, çeşitli nedenlerle ülkenin kazandığı ya da harcadığı dövizlerin nedenlerinin bilinmemesi nedeniyle oluşan bir büyüklüktür. Örneğin, turizm gelirleri anketler yoluyla tahmin edilmeye çalışılır. Eğer anketler turizm gelirlerini olduğundan daha az tahmin ediyorsa, tahminin ötesindeki turizm gelirleri artı net hata ve noksan olarak ödemeler dengesinde görülür.
Kaynağı bilinmeyen döviz girişleri net hata ve noksan kalemini artı yapar. Buna karşılık, kaynağı bilinmeyen döviz çıkışları net hata ve noksan kalemini eksi yapar. Örneğin, para piyasalarındaki karışıklık nedeniyle, yurt içindeki yatırımcıların mali varlıklarını dövize çevirip yastık altında saklaması durumunda, net hata ve noksan kalemi eksi olur.
YAPISALLIK
Bu yılın ilk yarısında cari işlemler açığı 10 milyar dolara yaklaştığı halde, Türkiye ekonomisinin dış borçlanma ihtiyacı bu rakamdan daha düşük olmuştur. Çünkü, 3 milyar doların üzerinde kaynağı bilinmeyen bir döviz girişi olmuştur. Yani, ödemeler dengesindeki net hata ve noksan kalemi 3 milyar doların üzerinde artı vermiştir.
Bu rakamlardan yola çıkarak, cari işlemler açığının korkutucu olmadığı iddia edilebilir. Hatta, artı veren net hata ve noksan kalemi cari işlemler açığından çıkarılarak ekonominin gerçek (ek dış borç gerektirmeyen) cari işlemler açığının 7 milyar dolar civarında olduğu savunulabilir. Dolayısıyla, ortada korkutucu bir gelişme olmadığı söylenebilir. Dış açığın sanıldığı kadar büyük olmadığı vurgulanabilir.
Bu tezin geçerli olabilmesi için artı veren net hata ve noksan kaleminin yapısal olması gerekir. Yani, ödemeler dengesi kalemlerinin tahminindeki yapısal hatalar nedeniyle, ekonominin sürekli artı net hata ve noksan yaratması durumunda, aslında cari işlemler açığının olduğundan fazla tahmin edildiği bir gerçektir.
Örneğin, turizm gelirleri sürekli olarak düşük tahmin edilebilir. Yurt dışında elde edilen gelirler bankacılık sisteminden geçmeyerek devamlı bavullarla ülkeye getirilebiliyor olabilir. Böyle bir durumda, artı veren net hata ve noksan kalemi yapısal bir olgudur.
YATIRIMCI MERHAMETİ
Türkiye’de böyle bir olay söz konusu değildir. Tarihi ödemeler dengesi verileri incelendiğinde net hata ve noksan kaleminin bazı yıllar eski, bazı yıllar da artı verdiği görülecektir. Genellikle, bu kalemin hangi yönde gelişeceği ekonomideki beklentilerle çok yakından ilgilidir. Olumlu beklentiler olduğunda, net hata ve noksan kalemi artı olmakta, beklentiler bozulduğunda, eksi olabilmektedir. Bu kalemin alacağı değer, yapısal değil, daha çok, yerli yatırımcıların dövize ya da Türk Lirası’na geçmeleriyle belirlenmektedir.
Bu durumda, artan cari işlemler açığının artan artı net hata ve noksan kalemiyle karşılanmasının cari işlemler açığının önemini azaltıcı bir etken olarak değerlendirmek çok doğru olmamaktadır.Artan cari işlemler açığı tehlikelidir, çünkü, bir gün gerekli dış borçlanmayı yapamayız. Yurt dışı bize ihtiyacımız olan borcu vermeyebilir.
Aynı şekilde, cari işlemler açığı artı net hata noksan kalemiyle karşılansa da tehlikelidir, çünkü bir gün yerli yatırımcılar dövizden Türk Lirası’na geçmekten vazgeçebilirler. Hatta, beklentileri bozulacak olursa, Türk Lirası’ndan dövize geçerek cari işlemler açığı olmasa da, ülkenin dış borçlanma ihtiyacını artırabilirler.
Birinci durumda yurt dışındaki yatırımcıların merhametine sığınmaktayız. İkinci durumda yurt içindeki yatırımcıların merhametine sığınmaktayız. İkisi arasında bazen kısa dönemde de, ama orta dönemde kesinlikle, fazla bir fark yoktur.