‘Kamu hizmeti’ kavramı Türkiye’de neredeyse kutsallaştırılmıştır. Nerede kurallara aykırı bir iş yapılsa, ‘ne yapalım kamu hizmeti yapıyoruz’ denir. Kamu hizmeti yapmak sanki insanlara otomatik olarak ayırımcı bir konum verir.
Bu terimle ilk kez ben çocukken tıp doktoru olan rahmetli babam otomobille sürat yaparken yakalandığında tanışmıştım. Polis arabamızı durdurduğunda, babam, ‘kamu hizmeti yapıyorum, bir hasta için hastaneye gitmek için acele ediyorum’ demişti. Polis selam verip bizi salmıştı. Halbuki, baba-oğul geziyorduk.
REKABET ÖNLEYİCİ
Nedir kamu hizmeti? En geniş anlamı ile kendinden başka insanlara hizmet kamu hizmeti olarak algılanıyor. Yani, bir lokanta da kamu hizmeti yapıyor. Bir minibüs, otobüs ya da bir taksi şoförü de kamu hizmeti yapıyor. Halbuki, onlar kamu hizmeti yapmıyorlar. Ücreti karşılığı bir hizmet satıyorlar.
Kamu hizmeti çok daha dar kapsamlı bir kavramdır. Kamu hizmeti, kamuya başkalarının veremeyeceği hizmeti sunmaktır. Çoğu kez, kamu hizmeti, geçen hafta söz ettiğim kamu malı üretmektir. Örneğin, milli savunma bir kamu hizmetidir. Emniyeti sağlamak doğal olarak bir kamu hizmetidir. Ambulans ile bir hastayı hastaneye yetiştirmek bir kamu hizmetidir. Gece görev yapan nöbetçi eczane de kamu hizmeti yapmaktadır. Dolayısıyla, bu çeşit hizmetin günlük yaşamda önceliği olması doğaldır.
Kamu hizmeti kavramını çok geniş tuttuğumuzda ve kutsallaştırdığımızda, ortaya anlaması güç komiklikler çıkmaktadır. Her şeyden önemlisi, ‘kamu hizmeti’ kavramının girdiği yerde ‘rekabet’ kavramı çok ciddi yaralar almaktadır. Bir anlamda, rekabetten kaçmak için kamu hizmeti kavramı bahane olmaktadır.
Belediye otobüslerinin çoğu plaka kullanmamaktadır. Trafik otoritesi bu otobüslerin trafiğe çıkmalarını engellemelidir. Engellendiğinde, bir kamu hizmeti aksayacaktır. Dolayısıyla, kamu hizmeti adına kurallara uymamak norm haline gelmektedir. Halbuki, aynı kamu hizmetini yapan halk otobüslerinin böyle bir lüksü yoktur.
Bir belediye otobüsü şoförünün trafik kurallarını çiğnediği için ceza aldığını hiç gördünüz mü? Belediye otobüsleri hiç trafik kurallarını çiğnemezler mi? Arabanıza bir belediye otobüsü çarpıp hiç hatanın onda olduğu tespit edilmiş midir?
Bu soruların yanıtları hep hayırdır.Çünkü, onlar kamu hizmeti yapmaktadırlar. Otobüsü tutup şoföre ceza yazmak kamu hizmetini aksatacaktır. Kaldı ki, şoför ne kadar aylık alıyor ki, bir de trafik cezası versin!?
YASAL TANIM
Kamu hizmeti cezaya tabi bir hatayı affedebilme gücüne sahip olabilmektedir. Yani, kamu hizmeti kutsaldır. Kamu hizmetinin, bu denli geniş tanımlanıp kutsallaştırılmasıyla, iktisadi rekabet de, sosyal rekabet de, ayaklar altına alınmaktadır. Adaletin farklı oluşmasına çanak açılmaktadır. Suiistimal teşvik edilmektedir
Aslında, kamu hizmeti kavramı muğlak değil, yasalar çerçevesinde tanımlanmalıdır. Bir önceliği olacaksa, öncelikler yasalarla saptanmalıdır. Neyin kamu hizmeti olduğu iyi bilinmelidir. Başa dönersek, kamu hizmeti kamu sektörünün verdiği bir hizmet midir? Öyleyse, Sümerbank ayakkabı fabrikası bir kamu hizmeti mi görmektedir?
Bu çeşit kavramların açık ve doğru tanımlanması rekabet kavramının da daha doğru temellere oturmasını sağlayacaktır.