İŞLER iyi giderse, başarı hükümetlerindir. Kötü gittiğinde, sorumlu ya bürokrasidir ya da kötü giden işlerle ilgili kurumlardır. Enflasyon, hedefin çok üzerinde gerçekleştiğine göre, sorumlu Merkez Bankası olmalıdır!
Hükümet masumdur!
Geçenlerde de vurguladığım gibi, enflasyonu yalnızca Merkez Bankası’nın sorunuymuş gibi görme eğilimi giderek güçleniyor.
Bu eğilim 2000 yılında hükümetin kendini istikrar programından soyutlamasına benziyor.
O dönemde, siyasi otorite bir başka telden çalarken, bürokratlar programa sahip çıkmaya çalışıyorlardı.
Kriz çıkınca, bürokratlar gitti. Hükümet kaldı. Siyasi otorite sorumluluğu hiç üstlenmedi.
Cezasını seçimlerde çekti.
Benzer bir yaklaşım şimdi sergileniyor.
Geçenlerde Sanayi Bakanı enflasyonun hedeflenenin iki katı olduğunu vurgulayarak Merkez Bankası’nı eleştirdi.
Seçimlerden hemen sonra da aynı Bakan, faizlerin acilen ve yüksek oranda düşürülmesini Merkez Bankası’na tavsiye etmişti.
İyi ki, o tavsiyeye tam olarak uyulmadı.
Enflasyon hedefi hükümet ile Merkez Bankası’nın ortak hedefidir.
Hedefe ulaşmak için Merkez Bankası’nın da, hükümetin de yapacağı işler vardır.
Birinin sorumlulukları doğrultusunda hareket etmesi diğerinin sorumluluklarını azaltmaz ya da değiştirmez.
Hedef her ikisi tarafından da sahiplenilmelidir.
Aksi takdirde, şimdi yaşandığı gibi komik durumlar ortaya çıkar.
Merkez Bankası otoritesini yeterince güçlü ve zamanında kullanamadı diye eleştirilebilir.
Hatta, Merkez Bankası’nın yanlış yaptığı söylenebilir.
Ama, bunlardan hiçbiri hükümetin enflasyon hedefine ulaşılması için yapması gerekenleri yumuşatamaz.
Sorarlar, hükümetin hiç mi kabahati yok?
SORULAR
Maliye Bakanlığı verilerine göre, genel bütçe dengesi 2006 yılında 5.8 milyar YTL açık vermişken, 2007 yılında bütçe açığını üç kata yakın artırıp 14.7 milyar YTL düzeyine getirmek enflasyona hiç mi katkı yapmadı?
2006 yılında faiz dışı fazla 40.2 milyar YTL olmuşken, 2007 yılında faiz dışı fazlanın nominal olarak 34 milyar YTL’ye düşürülmesi enflasyonun daha fazla yükselmemesine katkı mı yaptı?
Daha fazla harcama yapabilmek için ne zaman yeni gelir ihtiyacı duyulsa, yarattıkları çarpıklıklara bakılmaksızın katma değer, özel tüketim, akaryakıt tüketim vergileri gibi dolaylı vergi oranlarını artırmak enflasyonu hiç mi olumsuz etkilemiyor?
Enflasyon hedefi yüzde 4 olarak tespit edilmişken, bütçede harcamalarını yüzde 10’un üzerinde artırmayı öngörmek enflasyon hedefini ciddiye almak mıdır?
Merkezi yönetim bütçesinde faiz dışı fazlayı 2008 yılında milli gelirim yüzde 3.4’ünden yüzde 2.7’sine düşürmeyi hedeflemek enflasyonla mücadelede ne derece yardımcıdır?
Merkez Bankası’nın enflasyonun önümüzdeki dönemde daha da yükselme riskinin arttığından söz edip kısa vadeli faizleri artırmak zorunda kalabileceğinden söz ettiği bir dönemde maliye politikalarının gevşetileceği izlenimi vermek enflasyonu ve enflasyon beklentilerini olumlu mu etkileyecektir?
Enflasyonun hedeflenenin çok üzerinde gerçekleşmesi nedeniyle Merkez Bankası politikaları elbette eleştirilebilir.
Ama, hükümetin ve üyelerinin bu yönde eleştiri yapmaları teknik açıdan da, kamu yönetimi açısından da doğru değildir.
Önümüzdeki dönemde çok daha fazla ekonomik olumsuzluklarla mücadele edilecek gibi görünüyor.
Bu mücadelede hükümeti ve Merkez Bankası’nı birbirlerine karşı taraflarmış gibi göstermek enflasyonla mücadeleyi baltalayabilecek en önemli unsurlardan biri olabilir.