İstihdamı artıracak gelişmeler

2001 yılı sonundan bu yana ekonomi yüzde 25’in üzerinde büyüdü, ama istihdam kayda değer bir artış göstermedi.

Son üç yıldır, neredeyse aynı sayıdaki işgücü çok daha fazla üretim yaptı. Ürerimde verimlilik daha önce görülmemiş boyutlarda arttı. Sonuçta, ortaya ‘büyüme halka yansımadı’ gibi burum çıktı.

Yaşananlarda 2001 yılındaki ekonomik krizin etkisi vardı. Enflasyonun hızla düşmesi ekonomik birimleri zorladı. Yeni çevreye alışmakta zorluk çekildi. Enflasyonun ekonominin üzerinde yarattığı hantallığın atılması kaçınılmaz oldu. Hantallık atılırken, verimlilik artmaya devam etti.

Uyum, elbette sancılı oldu. Sancılar devam edecek. Sonuçta, istihdamdan tasarruf üretimin önemli parametrelerinden biri oldu. Üretici birimlerin ayakta kalabilmelerinin anahtarı maliyetlerden azami tasarruf etmek oldu.

YENİ MOTOR

Yaşanan yeni süreçte, ekonomik büyümenin önemli bir bölümü sanayi sektörün üretimindeki artıştan kaynaklandı
. Sanayi sektörü istihdamdan tasarruf sağlayan modernizasyon yatırımlarına hız verdi. Üretim kapasitelerini ve üretimi artırdı, ama istihdamı artıramadı. Sabit maliyetlerini azalttı. Değişken maliyetleri asgaride tuttu.

Örneğin, yatırım malları ithalatı 2002 yılında yüzde 22, 2003 yılında yüzde 33, 2004 yılında yüzde 53 arttı. 2001 yılı sonunda yıllık 7 milyar doların altında olan yatırım malları ithalatı 2004 yılı sonunda 17 milyar doları geçti.

Aynı dönemde, ekonomik büyümenin klasik motoru, inşaat sektörü, durgundu. Üretime yönelik yatırımlar için inşaat sektörü faaldi, ama konut inşaatı çok fazla kıpırdamadı. Geçen yılın ikinci ayrısından itibaren eğilimler değişmeye başladı. Sanayi sektöründeki artış biraz yavaşlarken, inşaat sektörü gözle görülür bir canlılık içine girdi.

İki gelişme de istihdamı olumlu etkileyen olgulardır. İnşaat sektörü bir anlamda istihdam deposudur. İstihdamın büyük bir bölümü kayıt dışı da olsa, inşaat sektörünün canlanması toplam istihdamı olumlu etkileyecektir. Kaldı ki, inşaat sektöründe, sanayi sektörü kadar istihdamdan tasarruf beklemek çok gerçekçi değildir.

Aynı şekilde, sanayi üretiminde bu noktadan sonraki artışlar daha fazla istihdam yaratılarak gerçekleştirilebilecektir. Dolayısıyla, 2005 yılının tümündeki ekonomik büyüme, son üç yılın tersine, daha fazla istihdam yaratılarak gerçekleşecektir.

FARKLI BİR YIL

Bu gelişmeler işsizlik oranının radikal bir biçimde düşeceği anlamına gelmemektedir
. İşsizlik oranı biraz düşebilecektir. Ama, işgücüne yeni katılanların artmasıyla, artan istihdamın işsizlik oranına yansıması sınırlı kalacaktır.

Daha fazla istihdam ile üretim artışının sağlanması iç talep gelişmelerini de geçmişe göre farklılaştıracaktır. İç talep büyümesinin ücretler ve fiyatlar üzerine etkisi farklı olabilecektir. Kısacası, 2005 yılı son üç yıldan daha farklı bir yıl olmaya adaydır.

Bu yıl ekonomik büyüme reel olarak orta dönemli ortalamanın üzerinde, ama geçmiş yıllara göre daha düşük olacaktır. Daha düşük üretim artışı geçmişe göre daha fazla istihdam artışı sağlayacaktır. Reel ücretler daha belirgin bir artış eğilimine girecektir. Fiyat istikrarı açısından, iç talep artışı önümüzdeki dönemde daha büyük bir tehdit oluşturabilecektir.
Yazarın Tüm Yazıları