İstihdam sorunu uzun dönemde çözülebilir

EKONOMİK büyümenin rekorlar kırdığı bir dönemde dahi, istihdam artmamakta, işsizlik artmaktadır. Bu nedenle de dış dengeleri altüst etme riskine gözlerimizi yumarak ekonominin daha az büyümesine tahammül edemiyoruz. En azından, ekonomi politikalarını oluşturanlar böyle düşünüyor.

Türkiye’nin istihdam sorunu uzun dönemli bir sorundur. Sorunun birkaç yılda çözülebileceğini düşünmek kendimizi aldatmak olur. Uzun vadeli bir bakış açısı içinde, eğitim ve yatırımları teşvik politikamızı yeniden yapılandırmak zorundayız. Ama, çözüm hemen gelmeyecektir. Bunun da bilincinde olmamız gerekiyor.

YAPISAL REFORMLAR

Resmi istatistiklere göre, Türkiye’de işsizlik oranı şimdilik yüzde 10-12 civarında dalgalanıyor
. Yani, çalışabilecek yaşta olan nüfusun yüzde 10-12’si aktif olarak iş aramaktadır. Ama çalışabilecek nüfusun bir kısmı iş aramaktan bıktığından başka marjinal işlerde çalışmakta ve ‘işsiz’ olarak sınıflandırılmamaktadır. Bu kişilerin birçoğu trafik sıkıştığında ya da kırmızı ışıkta arabalar durduğunda, arabadakilere su satmaya ya da arabanın camlarını temizlemeye çalışmak gibi işlerde çalışmaktadırlar. Yani, işsizdirler.

Bu çeşit insanları ve ancak mevsimlik çalışabilenleri de ‘işsiz’ sınıfına aldığımızda, Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 20-25 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Yani, çalışabilecek nüfustaki her dört kişiden biri işsizdir.

Üretimde verimlilik artmaktadır. Verimlilik artışı yeni istihdam yaratmadan daha fazla üretim yapmak demektir. Üreticiler yeni istihdam yaratmaktan kaçınmaktadırlar. Çünkü, para kazanmak zorlaşmıştır. İnsan çalıştırmak pahalıdır. Devletin koyduğu ‘istihdam vergileri’ çok yüksektir.

O halde, istihdamı gözeten bir devletin ücret üzerindeki ve ücret dışındaki vergi ve benzeri yükleri azaltmaya çalışması zorunludur. Bunun yolu vergi reformu yaparak vergi yükünün bir bölümünü ücretlilerin üzerinden almak ve sosyal güvenlik reformu yaparak çalışanlardan alınan sosyal güvenlik kesintilerini daha makul bir düzeye getirmektir.

Enflasyonla mücadelemiz sürdüğü sürece ekonomide verimlilik artışı devam edecektir. O halde, kısa dönemde, ekonomik büyümeden istihdamın artması yönünde çok büyük bir fayda beklememeliyiz.

MÜCADELE YOLLARI

Nüfus artışı göreli olarak düştüğü halde, çalışabilir nüfusun artışı yirmi yıl önceki doğum oranına paralel bir biçimde devam etmektedir. Yani, yeni istihdam yaratamazken, çalışabilir nüfus artmaktadır
. Dolayısıyla, işsizlik ileride daha da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkabilecektir.

Bu olumsuz koşullarla mücadelenin iki önemli yolu görünmektedir. Birincisi, tüm yatırımları teşvik edip hiçbir şeyi teşvik etmemek yerine, istihdam yoğun sektörlerdeki yatırımlara öncelik vermek akılcı olacaktır. İkincisi, eğitim politikamızı ‘Çocuklarımız ne okurlarsa okusunlar, ama üniversiteye gitsinler’ hedefinden, istihdam edilebilecek alanlarda eğitim vermeye odaklandırmak zorundayız.

İstihdam sorunu ile mücadele uzun soluklu bir mücadeledir. İspanya, yirmi yıl öce başlattığı istihdam artışına yönelik yatırımların meyvelerini yeni toplamaya başlamıştır.
Yazarın Tüm Yazıları