Her şey üst üste geliyor

IMF ile yapılan istikrar programı bitti. Biter bitmez, eteklerimizdekileri dökmeye başladık. Eteklerimizden dökülenler istedikleri harcamaları yapmayıp son yedi yıldır kendini cenderede hisseden siyasilerin bastırılmış arzuları oldu.

İktisadi konjonktür açısından zamanlama kötü.

Siyasi takvim ile iktisadi konjonktür bir kez daha olumsuz bir zamanda çakıştı.

Makro ekonomik disiplini elden bırakmamamız gereken bir dönemde siyasi arzular öne çıktı.

Kulağa hoş gelen her öneri siyasetin gündemine girmeye başladı.

Kredi kartı faizlerini yasa yoluyla kontrol etmeye çalışmak bunun en iyi örneklerinden biri.

GEVŞEME

IMF verilen tüm niyet mektuplarında mali af yapılmayacaktır dendi.

IMF ile ilişkiler biter bitmez sosyal güvenlik sistemine prim borcu olanların yükümlülüklerinin önemli bir bölümüne af getirildi.

Prim borcu olmayanlar her mali af girişiminde olduğu gibi "enayi" yerine kondu.

2007 yılında kamu finansmanındaki disiplinin gevşemesiyle 2008 ve 2009 yılları da zora sokulmuştu.

2008 yılı için düşürülen faiz dışı fazlanın milli gelire oranı hedefi IMF ile ilişkiler biter bitmez biraz daha düşürüldü.

"Mali disiplinden taviz veriliyor" izlenimi verildi.

Şimdi, artan borçlanma faiziyle, bütçedeki faiz harcamaları otomatik olarak daha da artma eğilimine girdi.

Bankalara borcunu zamanında ödemeyenlerin sicilleri bozulur.

Sicilleri bozulan ekonomik birimlere yeni kredi verilmez.

Sicil affı getirildi.

Sicilleri bozuk olanlara da yeni kredi verilmesinin önü açıldı.

Siyasi baskılarla kamu bankalarından sicili bozuklara kredi açılması kolaylaştırıldı.

Belediyelere bütçeden aktarılacak mali kaynaklar artırıldı.

Bu yolla mahalli idareleri de içine alan toplam kamu kesiminin finansman dengesi değişmemiş gibi görünse de, belediyelere "daha fazla harcayabilirsiniz" talimatı verilmiş oldu.

Yerel seçimlere dokuz ay kala belediyelerin artan harcamalarının nerede duracağını kestirmek zor.

Özelleştirme kamu sektörü bilançosunda bazı varlıkların satılmasıdır.

Varlıkların azaltılması yoluyla elde edilen nakit, ya bazı yükümlülüklerin de azaltılmasında kullanılır ya da zarar finanse edilir.

Devlet açısından, yükümlülüklerin azaltılması borçların azaltılmasıdır.

Zarar ise, finansman açığı vermektir.

Özelleştirme gelirlerinin bir bölümünün yatırımlarda kullanılması kararıyla, kamu sektörü daha büyük mali açıklar vermeye karar verdi.

BARDAĞIN TAŞMASI

Bunlar gibi daha başka girişimler de sıralanabilir.

Örneğin, işsizlik fonunun birikimlerinin başka alanlara aktarılması ve kamu ihale yasasındaki değişikliklerle devletin elinin serbestleşmesi gibi uygulamalar da "popülist" olarak nitelendirilebilir.

Tümünün verdiği izlenim siyasi otoritenin elinin rahatlatılması ve makro ekonomik istikrarın riske atılma olasılığıdır.

Bütün bunlar yapılıyor diye ekonomik ortam birden bire karışmaz.

Ama, bardağı yavaşça dolduruyoruz.

Bardağı taşırabilecek bir damla bunlara göre çok daha masum olabilir.

Kaldı ki, gelişmiş ülkelerde yaşanan sorunların bizim gibi ekonomilere gecikmeli etkileri oluştuğunda, bu çeşit uygulamalar Türkiye ekonomisini çok daha riskli hale getirebilir.

Bardağı küçük bir damla değil, çok şiddetli bir yağmur da taşırabilir.

Yarın devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları