DÜNYA ekonomileri enflasyonun daha da artacağı bir ortama giriyor. Bugüne kadar enflasyon olgusu küresel düzeyde ya küçümsendi ya da "yapılacak bir şey yok" anlayışıyla sanki kadermiş gibi görüldü. Halbuki, bir dizi hatalar yapıldı.
1990’lı yılların ikinci yarısında yaşanan Rusya Krizi’nden bu yana petrol fiyatları artıyor. Artış 2004 yılından sonra hızlandı. Ardından gıda fiyatları küresel düzeyde artmaya başladı. Bir anlamda dünyanın tüm ekonomileri dışsal etkenlerle enflasyon tehdidi ile karşı karşıya kaldı.
KANTARIN TOPU
Önceleri, özellikle Amerika ve Avrupa’da kısa vadeli faizler artırılarak artan enflasyon baskılarıyla mücadele edilmeye çalışıldı. Ama, 2007 yılının Ağustos ayında Amerika’da başlayan Kredi Krizi enflasyonla mücadeleyi büyük ölçüde ikinci, hatta üçüncü plana attı.
Artan ortalama enflasyona ilk tepki, enflasyon artışına neden olan etkenlerin para politikasının etki alanının dışında olduğu şeklindeydi. Yani, "enflasyon artacak, ancak merkez bankalarının buna karşı yapabileceği bir şey yok" dendi. Bizde de benzer bir tutum izlendi.
Avrupa farklı bir tavır sergiledi. Amerika’da başlayıp Avrupa’ya da yayılan kredi krizinde Avrupa Merkez Bankası faizleri düşürerek tepki vermedi. Aksine, krizi faizlere dokunmadan piyasaya likidite vererek aşmaya çalıştı, ama enflasyon kaygısı her zaman ön planda tutuldu. Enflasyon kaygılarının daha da artması üzerine, Avrupa Merkez Bankası kaldığı yerden faizleri yeniden artırmaya başladı. Oralarda faiz artırımlarının enflasyon yaratacağı üzerine teoriler henüz geliştirilmeye başlamadı.
Ortalama enflasyonun artması, nedeni dışsal da olsa, bir süre sonra para politikasının etki alanına giren fiyatları da artırması kaçınılmazdır. O kadar ki, bir noktada dışsal olumsuz etkenler ortadan kalksa dahi, para politikasının sessiz kalması durumunda, para politikasının etki alanındaki fiyat artışlarının devam etmesiyle ortalama enflasyon artmaya devam edebilir. Sonuçta, artan ortalama enflasyon kaçınılmaz olarak maaş ve ücretler üzerine de baskı yaparak para politikasını çok daha zor durumlara sokabilir. Bu noktada, para politikasında "kantarın topu kaçmış" demektir.
ÇIKAN DERSLER
Şimdi, bu süreç başlamış görünüyor. Biz de dahil olmak üzere, tüm dünyada enerji ve gıda dışındaki fiyatlar da artma eğilimine girdi. Artan enflasyon ücret artışı taleplerini yoğunlaştırdı. Tüm dünyada enflasyon yeni bir evreye girdi.
Son yıllarda yaşananlar para politikasında ve enflasyonla mücadelede eskiden beri tartışılan bazı konuları yeniden gündeme getirdi.
Bir: para politikası yalnızca mal ve hizmet fiyatlarındaki artışları değil, varlık fiyatlarındaki artışları da göz önüne almak zorundadır.
İki: Tetikleyicisi ne olursa olsun, ortalama enflasyonun artış eğilimine girmesi para politikasının sıkılaştırılmasını gündeme getirmek zorundadır.
Üç: İlk iki kuralı göz ardı eden bir para politikası çok daha büyük maliyetlerle enflasyonla mücadele etmek zorunda kalır.
Farklı ölçülerde bu maliyeti önümüzdeki dönemde tüm dünya ödeyecek gibi görünüyor.