TOPLUM olarak enflasyonun düştüğüne inanmasak da, daha birkaç yıl önce aylık olarak telaffuz ettiğimiz enflasyon rakamları artık yıllık olmaya başladı. Galiba, bu gerçeğe de alışmak zaman alacak.
Herkesin tüketim kalıbı farklıdır. Dolayısıyla, farklı tüketim kalıplarının maliyeti aydan aya farklı olacaktır. Konuştuğumuz enflasyon bir ortalamadır. Hiç kimsenin ortalama tüketim kalıbına sahip olacağını bekleyemeyiz. Sonuç olarak, bazıları için enflasyon açıklananın üzerinde, bazıları için ise enflasyon açıklananın altında olacaktır. Aydan aya da bu konum değişebilecektir.
(G) ENFLASYONU
Haziran ayında mevsimsel olarak tarım fiyatlarının da düşmesiyle üretici fiyat endeksi yüzde 0.5 düştü. Yılbaşından bu yana üretici fiyat enflasyonu yüzde 1.9 oldu. Yıllık bazda da, üretici fiyatlarındaki artış yüzde 10.5’de kaldı.
Tüketici fiyatlarındaki gelişme daha ilginç. İlginçliği birkaç yönden kaynaklanıyor. Her şeyden önce, enflasyon hedeflemesi tüketici fiyatları üzerine yapılıyor. Dolayısıyla, hedefle uyumlu gidilip gidilmediğinin işareti tüketici fiyatlarındaki gelişmelerle izlenecektir. İkinci yön, tüketici fiyatları endeksinin mevsimsel ve devletin vergi yoluyla dolaylı ya da doğrudan etkileyebildiği malları içerip içermemesine göre de açıklanmasıdır.
Bu yılın haziran ayında tüketici fiyatları yüzde 0.1 artmıştır. Doğal olarak, tüketici fiyatları da tarım fiyatları yoluyla mevsimsel fiyat dalgalanmalarından etkilenmektedir. Mevsimsel fiyat hareketleri gösteren mallar dışarıda bırakıldığında, tüketici fiyatları haziran ayında yüzde 0.8 artmıştır. Bu endeksteki artış yılbaşına göre yüzde 4 olmuştur.
Yılın ikinci yarısında enflasyon eğiliminin hiç değişmediğini varsaysak dahi, bu rakam yıllık enflasyonun yüzde 8.1 olacağını ima etmektedir. Dolayısıyla, yılın ilk yarısındaki gelişmeler enflasyon hedefiyle tutarlı görünmektedir.
Yakından takip edilmesi gereken bir diğer endeks de işlenmemiş tarım ürünlerini ve devletin doğrudan ve dolaylı olarak fiyatlarını etkilediği malları dışarıda bırakan endekstir.
Bir anlamda, bu endeksin ima ettiği enflasyona temel enflasyon (core inflation) denebilir. Çünkü, enflasyonu hedefleyen bir para politikası açısından mevsimsel hareketleri ve devletin doğrudan ya da dolaylı neden olduğu fiyat hareketlerini kontrol etmek mümkün değildir. DİE bu endeksi (G) harfiyle sınıflandırmaktadır.
(G) endeksine göre enflasyon haziran ayında yüzde 0.8’in biraz üzerinde gerçekleşmiştir. Yıl başına göre de (G) enflasyonu yüzde 3,6 olmuştur. Yılın ilk yarısındaki enflasyon eğilimleri aynı kaldığı taktirde, (G) enflasyonu bütün yıl için yüzde 7.3 olmaktadır. Bu endeksteki değişmelerin eninde sonunda (orta dönemde) ortalama tüketici fiyatları endeksindeki değişme ile paralel olacağı düşünülürse, yılın ilk yarısındaki enflasyon eğilimlerinin yıl sonu hedefinin altında olduğu sonucuna varılabilir.
FAİZ İNDİRİMİ
IMF ile yeni ekonomik programın birinci gözden geçirmesinin bitmemiş olması sonuçlarını hemen göremeyeceğimiz bir olumsuzluktur. Hükümetin önemli yapısal reformlarda hareket kabiliyetindeki sıkıntıyı göstermektedir. Dolayısıyla, beklentileri bir aşamada olumsuz etkileyip enflasyon eğilimini değiştirebilecek bir konuma gelebilir.
Geriye bakıldığında, enflasyon eğilimlerine bakarak faizlerin bir kez daha 0.25 puan gibi indirilmesi için yer olduğu gözlenmektedir. İleriye bakıldığında ise, bu aşamada olası bir faiz indiriminin hükümetin yapısal reformlar konusunda hareketsizliğini ödüllendirmek olacağı izlenimi edinilmektedir.