Faiz dışı denge önemini koruyor

BÜTÇE açığı devam ediyor. Yani, ekonomik istikrarın temeli olan kamu finansmanı dengesi hala yerine oturmuş değil. Kamu sektörünün borç yükünün azalması anlamına gelen toplam kamu borçlarının milli gelirimize oranı düşüyor. Bu sevindirici bir gelişmedir.

Kamu borç yükünü düşüren 2001 yılından bu yana kamu sektörünün finansman dengesinde yüksek oranlı faiz dışı fazla verilmesidir. Yani, devlet borçlarının ana parasını ödemek için yeniden borçlanmakta, ödeyeceği faizin ise tümünü değil, bir kısmını borçlanmak durumunda kalmaktadır.

ESNEK OLMAYAN BÜTÇE

Mutlak olarak kamu sektörünün borcu artmaya devam etmektedir
. Ama, kamu borçları milli gelirimizden daha yavaş büyüdüğü sürece kamu borçlarının milli gelir içindeki oranı düşmektedir. 2001 yılından bu yana böyle bir gelişme söz konusudur.

IMF ile yapılan standby düzenlemesi çerçevesinde, faiz dışı fazla milli gelirimizin yüzde 6.5’i olması gerekmektedir. 2002 yılı da dahil olmak üzere, şimdiye kadar bu hedefin hep altında kaldık. 2002 yılı için seçim bahanemiz vardı. 2003 yılında yeni hükümetin işbaşı yaptığı gibi bir bahanemiz vardı. Bu yıl ise, mutlak olarak faiz dışı fazla hedefini tuttursak dahi, milli gelirimiz çok hızlı arttığından, faiz dışı fazlanın milli gelire oranı yüzde 6.5’in altında kalacaktır.

Her yıl hükümet faiz dışı fazla hedefini düşürmeye çalışsa da, IMF’yi ikna edememektedir. Çünkü, kamunun borç yükünü mümkün olan en kısa zamanda makul sınırlar içine çekmek gerekmektedir. Milli gelirin yüzde 80’ine yaklaşan kamu sektörü borç yükü makul sınırların çok üzerindedir.

Faiz dışı fazla hedefini düşürmek demek devletin faizler haricinde daha fazla para harcaması demektir. İzin verilmeyen de budur. Böyle bir gelişmeye izin verilmemesinin arkasında konsolide bütçede giderek hiçbir esnekliğin kalmaması da vardır.

Dikkat edilirse, her yıl toplam kamu sektörü için faiz dışı fazlanın milli gelire oranı sabit, yüzde 6.5 olarak hedeflense de, hedefleme bazında, konsolide bütçenin vereceği faiz dışı fazlanın milli gelire oranı her yıl düşmektedir.

ZAM BASKISI

2002 yılında konsolide bütçedeki faiz dışı fazlanın milli gelire oranı yüzde 6’ya yakın hedeflenmişti. Geri kalan kısın bütçe dışı kamu sektörünün, KİT’ler ve mahalli idarelerin, vereceği faiz dışı fazla ile tamamlanacaktı. Bütçe tuttu. Ama, diğer kamu beklenen performansı gösteremedi
.

2003 yılında bütçedeki faiz dışı fazlanın milli gelire oranı yüzde 5.4’e düşürüldü. Hedefleme bazında, bütçe dışı kamu sektörünün yükü daha da arttı. Bütçe de tutmadı. Diğer kamu sektörü de kendinden bekleneni gerçekleştiremedi.

Bu yıl ki bütçenin vereceği faiz dışı fazlanın milli gelire oranı yüzde 5.2 olarak hedeflendi. Mutlak olarak bütçe dışı fazla tutsa da, milli gelire oranı büyük bir olasılıkla daha düşük olacak. Diğer kamunun durumunu ise bilmiyoruz.

Gelecek yıl daha da ilginç olacak. Bütçenin faiz dışı fazlasının milli gelire oranı yüzde 5’e düşürülüyor. Yine de, gelecek yıl faiz dışı fazlanın reel olarak artması hedeflenmek zorunda. Diğer kamu milli gelirin yüzde 1.5’i kadar faiz dışı fazla verecek. Yani, hedefler doğrultusunda hareket edilirse, kamu sektörü üzerinde zam yapma baskısı gelecek yıl daha fazla olacak.

Devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları