ENFLASYONUN düşüyor olmasına inanların sayısı çok az. Kimileri yüksek enflasyon ile fiyat düzeyinin yüksekliği kavramlarını birbirine karıştırıyor.
Bu iki kavramı karıştırmayanlar enflasyon rakamlarıyla oynandığından şüphe ediyorlar.
Halbuki, enflasyon beklenenin çok üzerinde bir hızla düştü. Bu yılın ocak ve şubat ayı verileri enflasyonun düşmeye devam ettiği yönünde çok güçlü işaretler veriyor. Rakamlarla oynandığı şüphesi ise elde kesin bir kanıt olmadığı sürece çok yersiz.
FARKLI SEPETLER
Enflasyonun düştüğüne inanmakta zorluk çekenlerin önemli bir bölümü kendi tüketim sepeti ile fiyat istatistiklerinde kullanılan ortalama tüketim sepeti arasındaki farklar nedeniyle yanılıyorlar.
Örneğin, arabasıyla çok gezen bir ailenin yakıt harcaması ortalamanın çok üzerinde olacaktır. Yakıt fiyatlarındaki artışı bu aileler çok ciddi bir biçimde hissedeceklerdir. Arabası olmayıp otobüsle ulaşım ihtiyacını karşılayanlar ise benzin fiyatlarındaki artıştan o denli etkilenmeyeceklerdir. Dolayısıyla, tüketim sepetinin yapısına göre, herkesin kendi enflasyonu vardır demek çok yanlış olmayacaktır.
Yayınlanan fiyat istatistikleri, yapılan çalışmalar sonucunda bulunan Türkiye çapındaki ortalama tüketim sepetine dayanmaktadır. Bilgisayar kullanmayanlar bilgisayar fiyatlarındaki düşüşlerden haberdar olmayacaklardır. Ama, yoğun bir biçimde teknoloji ağırlıklı mallar kullananlar bu alandaki fiyat düşüşlerini hissedeceklerdir.
Enflasyonun düştüğü söylenip çok fazla kişinin inanmadığı bir ortamda, fiyat istatistiklerinin dayandığı tüketim sepeti bazının güncel hale getirilmesi enflasyonun düştüğünden şüphelenenleri daha da şüpheci hale getirdi. Fiyat istatistiklerinin dayandığı bazın değiştirilmesi enflasyonu düşük gösterme yönünde bir çaba olarak yorumlandı. Halbuki, çok doğru bir şey yapıldı. Fiyat istatistiklerinin bazı, ekonomik krizin ortasında, 1994 yılı olmaktan çıkarılıp göreli olarak daha sakin bir yıl olan 2003 yılına taşındı.
Enflasyonun yüzde 10’un altına, kalıcı bir biçimde yüzde 3-4 düzeylerine düşmesi için fiyat beklentilerinin düzeyinin önemi giderek artmaktadır. Enflasyonun düştüğünden şüphelenenler ne kadar saçmalarlarsa saçmalasınlar, ekonominin bu bölümünün enflasyonun düştüğü yönünde bir biçimde ikna edilmesi önem taşımaktadır.
İKNA ETMEK
Bu yıl boyunca eski fiyat istatistiklerinin yayınlanmaya devam etmesi bir ölçüde bu sorunun aşılmasına yardımcı olabilir. Çünkü, eski fiyat istatistikleri bir zamanlar enflasyonun yüzde 100’e yaklaştığını göstermişti. Ekonomik birimlerin bir zaman çıplak gözle gördükleri rakamlara da yansımıştı. Bu anlamda, enflasyonun düştüğüne inanmakta güçlük çekenler açısından eski fiyat istatistiklerinin itibarı daha fazla olabilir.
Ekonomik birimlerin eski fiyat istatistikleri bazında da enflasyonun yüzde 10 civarına düştüğünü görmeleri yeni fiyat istatistiklerinin itibarını artıracaktır. En kötü bir olasılıkla, eski ve yeni fiyat istatistikleri arasında 3-5 puan farklılık olabilecektir. Ama, en azından, yeni fiyat istatistiklerinin düzmece rakamlardan oluşmadığı görülecektir.
Eski ve yeni fiyat istatistiklerinin bir arada yayınlanması çok alışık olunan bir uygulama olmayabilir. Ama, bu yaklaşım, enflasyonun ortalama bazda düşüyor olması yönünde ekonomik birimleri daha çabuk ikna edebilecektir. Dolayısıyla, bir yıl kadar eski ve yeni fiyat istatistiklerinin bir arada yayınlanmasında önemli faydalar vardır.