Emek piyasasında rekabet

REKABET yalnızca ürettikleri mal ve hizmetleri satmaya çalışanlar arasında olmuyor. Emeklerini satarak geçimini temin edenler arasında da kıyasıya bir rekabet yaşanmaktadır.

Çalışanlar, çalıştıkları işte kalabilmek için, iş arayanlar da diğer iş arayanların önüne geçmek ya da çalışanların işlerini kapmak için kıyasıya rekabet etmek durumundadırlar.

Bu alanda da rekabeti engelleyen bir çok etken vardır. Örneğin, işe alınmalarda ayırımcılık ve kayırıma rekabeti bozan en önemli etkenlerdendir. Emek piyasasında yasal yollarla giriş ve çıkışın kısıtlanması da rekabeti bozmaktadır.

YATIRIMLAR

Türkiye ekonomisi yüksek enflasyon döneminden çıkıp düşük enflasyon düzeyine alışmaya çalışırken gözlenen en önemli değişikliklerden biri emek piyasasının eskiye göre çok daha rekabetçi olmaya başlamasıdır
. Yaratılan milli gelire oranla ekonomide istihdam olanakları azalmıştır. Buna karşılık istihdam maliyetleri artmıştır. Emek piyasasında rekabetin artması, rekabetin önünü açan uygulamalardan değil, çalışmak isteyenin çok, istihdam olanaklarının az olmasından kaynaklanmaktadır.

İşverenler yeni bir kişiyi istihdam ederken artık iki kez düşünmektedir. Mevcut işgücü ile üretimin artırılmasının yolları aranmaktadır. Emeğin üretkenliğinin azamiye çıkarılması hedeflenmektedir. Bu şekilde, parasal olarak reel ücretler hiç artmazken ya da çok az artarken, üretilen birim mal ya da hizmet başına ücretlerin düşürülmesi maliyet kontrolünün önemli bir parametresi haline gelmiştir.

Ekonomide artan yatırımların çok büyük bir bölümü bir taraftan kapasitelerin artırılmasına yönelikken, diğer taraftan emeğin üretkenliğini artırmaya yönelik olmaktadır. Özel sektör yatırımları son yıllarda bu amaçlara yönelik olarak hızlanarak artmaktadır.

Örneğin, 2003 yılının son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 20 artan özel sektör yatırımları 2004 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 49’a ulaşmıştır. Aynı dönemde makine ve teçhizat yatırımlarındaki artış yüzde 46’dan yüzde 76’ya fırlamıştır. Buna karşılık, yatırımlar içindeki bina inşaatları düşmekte ya da hiç artmamaktadır.

Patladı’ diye nitelendirilen toplam ithalatın içinde yatırım malları ithalatının payı yüzde 12’ye kadar düşmüşken geçen yıl sonunda yüzde 18’e yaklaşmıştır. Yatırım malları ithalatı 2003 yılında yüzde 30’un, geçen yıl da yüzde 50’nin üzerinde artmıştır.

İşverenlerin emekten tasarruf etme çabasının arkasında ücretler üzerindeki vergi ve benzeri yüklerin yüksekliği ve işten çıkarmanın zorlaşmasının önemli etkileri vardır. Bu çeşit piyasalarda, çıkış zorlaştırıldığında girişin de tıkanması söz konusu olmaktadır. Bütün bunların sonucunda, emek kayıt dışına kaymaktadır. Ama, gerek kayıt dışında gerekse de kayıt içinde emek piyasasındaki rekabet giderek artmaktadır.

MESAJLAR

Bu eğilimlerden emek piyasasında olanlar açısından çıkarılacak önemli mesajlar vardır. Çalışanlar yaptıkları işi çok daha iyi yapmak zorundadırlar
. Çünkü, aynı işi daha iyi yapabileceklerden gelen tehdit artmıştır. Emek piyasasına yeni girenler eskiye göre üretkenlikleri konusunda daha iyi sinyaller göndermek zorundadırlar. Okulda daha başarılı olmak zorundadırlar. Eski çalıştıkları işlerden daha iyi referanslar almak durumundadırlar. Çünkü, işverenlerin seçim yaptığı havuz giderek kaliteli emekle büyümektedir. Ayakta kalmak için koşmanın önemi giderek artmaktadır.

Bütün bu şartlarda, ayırımcılık ve kayırma da giderek azalmaktadır. Çünkü, üretim maliyetinin kontrolü ayırımcılık ve kayırma ile ahbapları memnun etmenin önüne geçmiştir. Yani, emek piyasasında artan rekabet, rekabeti önleyebilen dışsal etkenleri de artık ortadan kaldırmaya başlayacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları