EN çok şikayet ettiğimiz konulardan biri ekonomide kayıt dışılığın yaygın olmasıdır. Kayıt dışılığın yaygın olmasının en görünür olumsuzluğu devletin vergi toplayamamasıdır.
Vergi ve ekonomide kayıt dışılık ‘tavuk-yumurta’ sorunu gibidir. Devlet vergi toplayamadığından, vergilendirebildiklerinden yüksek oranda vergi almaktadır. Yüksek vergi oranları kayıt dışılığı özendirmektedir.
Gelir vergisinden kaçamayanlar katma değer vergisinden kaçmaya çalışmaktadır. Müşterisi katma değer vergisinden kaçmak isteyen tüccar bu yolla gelir vergisinden de kaçabilme olanağına kavuşmaktadır.
KREDİ MEKANİZMASI
Vergiden kaçınma konusunda ekonomik birimler tam bir koalisyon içindedirler. Vergi toplayabilmek için devletin bu koalisyonu bozabilmesi gerekir. Koalisyonu bozabilmenin tek yolu ekonomik işlemler bankalardan geçirebilmektir.
Ekonomik işlemleri bankalardan geçirmek demek belli meblağların üzerindeki ödemelerin nakit değil de, bankalar yoluyla transferini mecburi yapmak değildir. Bu çeşit önlemler çalışmaz.
Çalışan önlemlerin başında genellikle kredi mekanizmasının yaygınlaştırılması gelir. Örneğin, yurt dışında, aileler oturdukları evleri bankadan borçlanarak aldıklarından evin gerçek değeri kayıtlara yansıtılmaktadır. Yansıtılmadığında, bankalar 100 birim kredi karşılığında 10 birim değerinde bir ev alındığı görüntüsünü kabul etmemektedirler. Bankalar ödemeyi krediyle evi alan aileye değil, doğrudan satıcıya yapmaktadırlar.
Bizde ev kredileri enflasyon, vadelerin kısalığı ve faizlerin yüksekliği nedenleriyle yaygın bir kredi tür değildir. Ama, son dönemlerde yaygınlaşan tüketici kredileri ekonomideki işlemleri kayır içine almakta kullanılabilir.
Bankalar konut kredisi vermekte, ama çoğu zaman parayı kredi alanın eline vermektedir. Kredi alan aldığı evi bankaya ipotek ettirdiği sürece sorun yoktur. Halbuki, ekspertiz değeri 100 birim görünen bir ev 80 birim kredi alınarak 110 birime satın alınmıştır. Ama, tapuda 10 birime satıldığı görünmektedir. Evin sahibi evin değeri 20 birim diyerek emlak vergisini ödemektedir.
Konut kredileri karşılığındaki meblağlar kredi alana değil, evi satana doğrudan ödenmelidir. Kredili alınan evin emlak vergisine matrah teşkil edecek değeri ekspertiz değeri üzerinden hesaplanmalıdır. Bu disiplini ancak bankalar kurabilir.
BANKALAR
Diğer kredi çeşitlerinde de benzer uygulama yaygınlaştırılmalıdır. Oto kredileri alana değil, satana ödenmelidir. Eğitim kredisi veliye değil, okula ödenmelidir. Tatil kredisi krediyi alana değil, otele ya da tatil köyüne ödenmelidir. Bankalar verdikleri kredilerin nerede kullanıldığını bilmelidirler.
Şimdiki uygulamaya çerçevesinde, beyaz eşya almak için kredi alan bir kişi aldığı krediyi tatilde yiyebilir. Sahip olduğu bir başka evi ipotek vererek konut kredisi alınabilir. Konut kredisi kumarda yenebilir.
Kayıt dışılığı engelleyecek tek mekanizma bankacılık sistemidir. Aslında, gerekli düzenlemeler yapılmadığında, kayıt dışılığa göz yuman de bankacılık sistemidir.