Ekonomiyi büyüten etkenler farklı

BU yılın ilk üç ayına yönelik milli gelir rakamları açıklandı. İlk üç ayda Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) bazında ekonomi yüzde 5.3 büyüdü. İthalat rakamları ve sanayi endeksi verilerini baz alarak yapılan tahminlere göre büyüme rakamı düşük çıktı.

Alt sektörlerdeki büyüme eğilimi grafikten görülebilir.

Tahminlerde yapılan hatanın en büyük bölümü geçen yılın son üç ayında yüzde 9’un üzerinde büyüyen tarım üretiminin bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre hiç büyümemiş olmasından kaynaklandı. Buna karşılık, tahminler doğrultusunda inşaat sektöründeki patlama GSMH rakamlarına da yansıdı. İnşaat sektörünün üretimi bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16.5 arttı.

Daha önce yüzde 10’un üzerindeyken, geçen yılın ikinci yarısından sonra sanayi üretimindeki büyüme yıllık bazda ortalama yüzde 5 civarında dolaşıyor. Buna karşılık, ticaret sektöründeki büyümenin yavaşlaması çok daha keskin oldu. Daha önce yüzde 20 civarında büyüyen ticaret sektörü geçen yılın ikinci yarısından sonra yüzde 6-8 civarında büyümeye devam ediyor. İthalat verileri (tüketim malları ithalatı hariç) ticaret hacmindeki büyümenin bu denli yavaşladığı yönünde fazla ipucu vermiyor.

Ortalama ekonomik büyümenin bir diğer önemli etkenlerden ulaştırma ve haberleşme sektöründeki büyüme de tahminlerin ötesinde yavaşlamış görünüyor. Yılın ilk üç ayında bu sektördeki büyüme geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 1.6 olmuş.

İnşaat sektöründeki canlanma devam ettiği taktirde (devam edecekmiş gibi görünüyor), bu sektöre girdi sağlayan sanayi sektörü üretimi artmaya devam edecektir. Dolayısıyla, sanayi sektöründeki büyümenin çok yavaşlayabileceğini tahmin etmek zordur. Ekonomik büyüme yakın gelecekte daha fazla istihdam yaratma kapasitesi olan sektörlerden gelecekmiş gibi görünmektedir.

BÜYÜME İŞARETLERİ

Tarım sektöründe bir daralma olmadığı taktirde, ortalama bazda bu yılki ekonomik büyümenin yüzde 5’i geçebileceği izlenimi hala geçerlidir. Önümüzdeki dönemde yılın ilk üç ayına yönelik olarak verilerin yukarı doğru revize edilebileceği olasılığını da küçümsememek gerekmektedir.

Yakın tarihimizin en uzun süren büyüme eğilimi içinde olduğumuzu da gözden uzak tutmamamız gerekiyor. Grafikten de görüldüğü gibi, 2002 yılının birinci üç ayından bu yana ekonomi büyüme eğilimi içindedir. Bu eğilim sürecekmiş gibi görünmektedir. Çünkü, dış ticaret rakamları çok daha farklı bir büyüme eğilimi işaretleri vermektedir. Bu konuyu bir başka yazıda işleyeceğim.

Son on üç çeyreğin basit ortalama büyümesi yüzde 7.8 olmuştur. Dolayısıyla, son dokuz aydır gözlenen ekonomik büyüme on üç çeyrek ortalamasının altındadır.
Yazarın Tüm Yazıları