İLK üç aydaki sanayi üretimi büyümesi aynı bazda aylık verilerde yapılan revizyon nedeniyle sanılanın 2 puan kadar altında çıktı.
Yine de, ilk üç aydaki sanayi üretimi büyümesi yüzde 6.2 oldu. Geçen yılın aynı döneminde sanayi üretimi büyümesi yüzde 10.6 olmuştu.
Geçen yıla göre ekonomik büyümede bir yavaşlama gözleniyor. Ama, ekonomi hızla büyümeye devam ediyor. Büyüme hızı geçen yılın altında. İç ya da dış şoklar yaşanmadığı taktirde, bu yıl da yüzde 5’in üzerinde büyüyerek otuz beş yıllık ortalama büyüme ortalamasının üzerinde art arda dördüncü yıl büyümüş olacağız.
SANAYİ VE İTHALAT
Enflasyonun da düştüğü bir ortamda, uzun dönemli ortalamanın neredeyse iki katı kadar bir büyümeyi gerçekleştirmek küçümsenemeyecek bir performanstır. İçeride uygulanan ekonomi politikalarının yanında, yurt dışı finansman olanaklarının olabildiğince açık olması da bu performansa önemli katkılar yapmıştır.
Ekonomik büyümenin yavaşlaması zaten arzu edilen bir gelişmedir. Çünkü, ekonomik büyümenin ateşlediği ithalat büyümesini Türkiye’nin uzun dönemde kaldırabilmesi olanaksızdır. Belki de, bu açıdan, ekonomik büyüme yeterince hızlı düşmüyor dahi denebilir.
İthalat küçümsenmeyecek boyutta artmaya devam etmektedir. Çeşitli yollarla tüketim malları ithalatındaki artış durdurulmuş olsa da, ara ve yatırım malları ithalatındaki artış, geçen yıldan düşük de olsa, dikkat çekicidir.
Bu yılın ilk dört ayında yatırım malları ithalatı yüzde 13.6 arttı. Geçen yıl aynı dönemdeki artış bir önceki yıla göre yüzde 89’un üzerindeydi. Yatırımlardaki artışta bir yavaşlama olduğu tahmini yapılabilir. Diğer veriler de aynı paraleldedir. Kapasiteler arzulanan düzeye yaklaşmıştır. Modernizasyon bu aşamada tamamlanmaya yakındır.
DIŞ AÇIKLAR
Üretimde doğrudan kullanılan ara malları ithalatındaki artış ise neredeyse aynı hızda devam etmektedir. Bu yılın ilk dört ayında yüzde 28 artan ara malları ithalatı geçen yıl aynı dönemde yüzde 34 artmıştı. Ara malları ithalatı artışındaki yavaşlama sanayi üretimindeki büyümenin yavaşlamasına göre oldukça düşüktür.
2002 yılından bu yana ekonomik büyümenin hızlandığı dönemde inşaat sektörü toparlanmakta zorluk çekti. Son aylarda ise inşaat sektöründe gözle görülür bir canlanma söz konusudur. Henüz veriler elimizde olmasa da, bu yılın ilk yarısında, geçen yıllara göre, inşaat sektöründe çok ciddi bir büyüme olduğunu görmek şaşırtıcı olmayacaktır.
Dolayısıyla, son üç yıldır sanayi sektörünün lokomotifliğini yaptığı ekonomik büyümenin daha büyük bir bölümü bu yıl inşaat sektörünün de içinde olduğu hizmetler sektöründen gelebilecektir. Bu nedenle, sanayi üretimi büyümesindeki düşüşe bakarak toplam ekonomik büyümede önemli bir yavaşlama olacağını tahmin etmek çok gerçekçi olmayabilir.
Tarım kesiminin performansı her zaman büyük bir bilinmeyendir. Tarım kesiminin performansına göre, ekonomik büyüme tahminleri de değişebilecektir. Yine de, beklenmedik bir gelişme olmadığı taktirde, eldeki veriler ışığında, bu yıl yüzde 5’in üzerinde, ama geçen yılki büyümenin altında bir büyüme gerçekleşecek gibi görünmektedir.
Ekonomik büyümenin yansıması dış ticaret ve cari açıkların büyümesidir. Bu yılın ilk dört ayında dış ticaret açığındaki artış yüzde 40’a yaklaşmıştır. Henüz çok iyi bir gösterge olarak kabul etmek zor da olsa, cari işlemler açığındaki artış aynı dönemde yüzde 25’i geçmiştir.