DÜNYADA mevduat sigortası uygulaması yeni bir olgu değil.
Kamu otoritesinin bankalardaki tasarruf mevduatlarını belli bir sınır dahilinde sigorta etmesinin birçok açıdan yararları var.
Mevduat sigortası uygulaması özellikle küçük mevduat sahiplerine belli bir güvence sağlıyor. Dolayısıyla, bankacılık sistemine güvenin devamına yönelik olarak sigorta sistemi çok önemli bir işlev görüyor.
Kamu otoritesi mevduatı bedava sigortalamıyor. Bankalardan belli bir oranda sigorta primi tahsil ediyor. Primler birikiyor. Biriken primler, çeşitli nedenlerle geçici olarak zora giren bankaların belli bir program dahilinde yeniden ayakları üzerinde durabilmesi için gerekli olabilecek mali yardımlar için kaynak görevini görüyor.
AVRUPA
Son günlerde küresel düzeyde mevduat sigortası sistemi bozuldu. Gelişmiş ülkelerin finansal sistemlerinde güven krizinin derinleşmesi ve yaygınlaşması ile beraber mevduat sahiplerinin bankacılık sistemine olan güveni çok ciddi bir biçimde eridi. Mevduat çekilişleri söz konusu olmaya başladı. Yatırım fonlarından çıkışlar yaşandı, hala da yaşanıyor. Küçük yatırımcılar çok tedirgin.
1970’li yıllardan bu yana Amerika’da 100 bin dolara kadar olan tasarruf mevduatları sigorta kapsamındaydı. Avrupa’daki genel eğilim de 20 bin Euro’ya kadar olan mevduatların sigorta kapsamında olmasıydı. Piyasalardaki panik havası büyük ölçüde politika yapıcılarını da panikletti. Mevduat sigortasında her ülke kendi çözümünü bulmaya koyuldu.
Geçenlerde Kongre’den geçen Paulson Planı ile birlikte Amerika’da mevduat sigortasının üst sınırını 100 bin dolardan 250 bin dolara yükseltti. Almanya gibi ülkeler "krizle mücadelede önden koşma" adına mevduatlara sınırsız güvence getirdi. İngiltere mevduat sigortası üst sınırını 50 bin pounda çıkarıyor. Bu arada sigorta sınırının 20 bin Euro’da kaldığı Avrupa Birliği ülkeleri de var.
Avrupa ülkeleri kendi aralarında mevduat yarışını başlatabilecek bir girişim içindeler. Örneğin, mevduat sigortası sınırı 20 bin Euro’da kalan İtalya’da mevduat sahipleri mevduatlarının tümünün, devlet güvencesinde olduğu Almanya’daki bankalarda tutmayı tercih edeceklerdir. Bu ülkeler aynı parayı kullanıyorlar. Özellikle aynı parayı kullanan ülkelerde mevduata verilen güvencenin de yeknesak olması zorunludur. Aksi takdirde, mevduat seyahat etmeye başlar. Şimdi, Avrupa’da mevduatın seyahat etmesi teşvik ediliyor.
TÜRKİYE
1994 yılında mevduatlara sınırsız devlet güvencesi getiren Türkiye sonunda mevduat sigortasını 50 bin YTL ile sınırladı. 50 bin rakamı o dönemdeki Avrupa Birliği normları göz önüne alınarak seçilmişti. Şimdi, Avrupa saçmalamaya başladı. Ortada "norm" diye bir şey kalmadı.
Bu haliyle Türkiye de gereksiz bir risk alma durumuna düştü. Tüm bölgede mevduat sigortası üst limitinin en düşük olduğu ülke konumunda olunabilir. Normal dönemlerde bu hiç kimseyi rahatsız da etmeyebilir. Ama, küresel "güven krizi" ortamında, krizin derinleştiği ve yaygınlaştığı bir dönemde, mevduat sigortası sınırının düşük kalması mevduatların seyahat etmesini gereksiz bir biçimde teşvik etmek anlamına da gelebilir. Dolayısıyla, Türkiye tasarruf mevduatı sigortasının üst sınırını 100 bin hatta 250 bin YTL’ye çıkarması gerekir.
Şu anda böyle bir önlemin gerekli olduğundan değil, olayların böyle bir kararı gerekli kılacak şekilde gelişmesini önlemek için mevduat sigortasının üst limitini bir ölçüde Avrupa ile rekabet edebilecek düzeye getirilmesi düşünülmelidir. Zaten mevduat sigortası önemli bir parametre olduğunda, panik havası içinde yeniden sınırsız devlet güvencesine dönmek kaçınılmaz olacaktır.