2002 yılından bu yana ekonomide gözlenen bazı eğilimler son aylarda sert bir biçimde değişme sürecine girdi. Değişimin ilk işaretleri yılın ikinci üç ayındaki milli gelir verilerinde görüldü. Şimdi, ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama, hatta gerileme dış ticaret verilerinde de açıkça görünüyor.
Ekim ayı itibariyle son on iki ayda ihracatımız 136 milyar dolara, ithalatımız ise 211 milyar dolara geldi. İhracat ve ithalatımızın toplamından oluşan dış ticaret hacmi 350 milyar dolara yaklaştı. Dış ticaret hacmi milli gelirimizin neredeyse yarısı.
Dış ticaret hacminin milli gelire göre yüksek olması ekonominin dışa açılmasının göstergelerinden biri. Dışa açılmanın yoğunlaşması ekonomiyi, yalnızca finansal piyasalar yoluyla değil, reel sektör yoluyla da dış şoklara da daha duyarlı hale getiriyor. Bu yılın ikinci yarısından sonra da bu olguyu olumsuz anlamda daha yoğun yaşamaya başladık.
İTHALAT VE İHRACAT DÜŞÜYOR
Yıllık bazda bu yılın ikinci yarısından itibaren hem yatırım malları hem de tüketim malları ithalatındaki büyüme düşmeye başladı. Son üç ayda (ağustos-ekim) ise, yatırım malları ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.3 düşerken, tüketim malları ithalatındaki artış yüzde 3.9’a kadar geriledi. Yalnızca ekim ayında, geçen yılın aynı ayına göre, yatırım malları ithalatı yüzde 12.8 düşerken, tüketim malları ithalatı yüzde 14 geriledi.
Bu veriler ekonomideki yılın ikinci yarısında yatırım talebinin de, toplam talebin de hızla düşme eğilimine girdiğine işaret ediyor. Ağustos ayı ile beraber petrol fiyatlarının düşmesi ara mallar ithalatı yoluyla toplam ithalatın da düşmesine neden oldu. Elimizde son aylara yönelik veriler olmasa da, temmuz ayında ton başına ham petrol maliyeti 933 dolarken, ağustos ayında 788 dolara düştüğünü görüyoruz. Eylül ve ekim aylarında ham petrol maliyetinin daha da hızlı düştüğünü görmek şaşırtıcı olmayacak.
Sonuçta, bu yılın eylül ayına kadar aylık bazda yüzde 20’nin üzerinde artan toplam ithalat ekim ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4.8 düştü. İthalattaki düşüşün tümü ekonomik faaliyetlerin duraksamasından ve petrol maliyetinin düşmesinden kaynaklandı. Dış ticaret açığının azalması açısından bu gelişme olumlu kabul edilebilir. Ama, ithalata paralel olarak ihracat da azalıyor. Eylül ayına kadar her ay yüzde 30-40 dolayında artan ihracat ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3.1 düştü. Dolayısıyla, dış ticaret açığındaki daralma ithalattaki düşüş kadar olmadı.
DERİNLEŞEN DARALMA
Bu yılın eylül ve ekim aylarında toplam 10.4 milyar dolar dış ticaret açığı verdik. Geçen yılın aynı aylarındaki toplam dış ticaret açığı 11.2 milyar dolardı. Yani, iki aydaki dış ticaret açığındaki azalma 800 milyon dolar civarında geçekleşti. Yıllık dış ticaret açığının 75 milyar dolar olduğu düşünülürse, son iki ayda dış ticaret açığındaki azalma çok yetersiz olarak görülebilir.
Dış finansman olanaklarının kısıldığı, küresel talebin düştüğü bir ortamda, dış ticaret açığının geldiği düzey sürdürülemeyecek kadar yüksek. Dolayısıyla, önümüzdeki aylarda, ithalatın daha da düşmesi beklenmeli. İhracatın hızla düştüğü bir ortamda ithalattaki düşme gereği daha da fazla oluyor. Düşen ithalat ise ekonomik faaliyetlerin daha da daralması sonucu olacak. Kısacası, önümüzdeki aylar ekonominin derinleşerek daralmaya devam edeceği bir dönem olacak gibi görünüyor.