EKONOMİK büyüme için, içinde yaşanan şartlarda daha da büyük görünen cari işlemler açığının finansmanının kesintisiz devamı önem kazandı. Yurtdışındaki gelişmeler önümüzdeki dönemde doğrudan yabancı yatırımlar girişi ve portföy yatırımlarının değil, banka ve şirketlerin dış borçlanmalarının cari işlemler açığını finansmanında daha büyük rol oynayabileceği olasılığını artırıyor.
2001 yılı sonrasında yaşanan yüksek büyüme sürecinde, giderek artan cari işlemler açığı büyük ölçüde, artan doğrudan yabancı yatırımlar, önemi 2006 yılı ile beraber azalan portföy yatırımları girişleriyle bankalar ve şirketlerin doğrudan dış borçlanmaları ile finanse edildi. Grafik bu eğilimi açıkça gösteriyor.
DİĞER FİNANSMAN ÖNEMLİ
2005-2007 yılları arasında Türkiye ekonomisi her yıl net bazda yaklaşık 50 milyar dolar dış finansman sağladı. Bu dönemde toplam gelen dış kaynak aşağı yukarı aynıydı, ama yıllar itibariyle doğrudan yabancı yatırımların payı hızla artarken, portföy yatırımlarının payı neredeyse aynı hızda azaldı.
Buna karşılık, hemen hepsi bankaların ve şirketlerin doğrudan dış borçlanmalarından oluşan "diğer dış finansman" 2005 ve 2006 yıllarında 20 milyar dolar civarındayken, 2007 yılında 28 milyar dolara yaklaştı.
Yurtdışındaki çalkantılar geçen yılın ağustos ayında patladığını kabul edersek, elimizdeki son yedi aylık (Ağustos 2007-Şubat 2008) ödemeler dengesi finansmanı verileri geleceğe yönelik ışık tutacaktır.
Son yedi ayda Türkiye ekonomisine giren yabancı kaynak 26.1 milyar dolar oldu. Büyük ölçüde bu rakamın geçmişte gözlenen yıllık rakamlarla uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Ama, son dönemde toplam finansmanın kaynakları geçmişte gözlenen yapıdan ve eğilimlerden çok farklı.
Son yedi ayda doğrudan yabancı yatırım girişlerinden elde edilen net dış finansman 8.7 milyar dolarda kaldı. Buna karşılık, portföy yatırımlarından net giriş değil, net 7.2 milyar dolar çıkış yaşandı. Hemen hepsi bankalarımızın ve şirketlerimizin doğrudan net borçlanmalarından oluşan "diğer finansman" ise 24.6 milyar dolara ulaştı.
Bir anlamda, son yedi aydır doğrudan yabancı sermaye girişleri yabancıların portföy yatırımlarından çıkışları karşıladı. Bu dönemde oluşan 23.2 milyar dolarlık cari işlemler açığının tümü bankalar ve şirketlerin net dış borçlanmalarıyla finanse edildi.
BORÇLANMAYA DEVAM
Portföy yatırımlarından net bazdaki çıkışın tümü ağustos-kasım 2007 döneminde gerçekleşti. Son üç aydır bu kalemden çıkış da yok, doğru dürüst giriş de yok denebilir. Doğrudan yabancı sermaye girişleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yavaşladı.
Ödemeler dengesinin finansmanında toplam yükün büyük bir bölümü bankaların ve şirketlerin dış borçlanmalarına bindi. Önümüzdeki dönemde de bu eğilimin daha iyiye doğru değişmesini beklemek çok gerçekçi görünmüyor. Dolayısıyla, bankalarımızın itibarı devam ettiği sürece, yurt dışında uluslararası yatırımlara konu olan para kurumadıkça, dış finansman ihtiyacımız için borçlanmaya ağırlık vermek zorunda kalacağız.