DEVLET kredi kartı faizlerini kontrol etmek istiyor. Bu yolla kredi kartı borcu olanların mağdur olmasının önüne geçilebileceği düşünülüyor. Doğru ya, devlet her şeyi bireylerden daha iyi bilir!
Bireyin kendi çıkarlarının ne olduğunu da devlet daha iyi bilir!
Devletin her şeyi herkesten daha iyi bildiği toplumlarda başı sıkışan herkes devletten yardım bekler.
Devlet de kendinden bekleneni yapar.
Faizleri ya da fiyatları kontrol ederek mağdura yardım eder!
Gerçek durum ise arzulananlardan ve anlatılandan çok farklıdır.
GERÇEKLER
Önce bazı gerçekleri sıralayalım:
1. Kredi kartı yoluyla borçlananlar kendi özgür iradeleri ile borçlanmaktadır.
2. Kredi kartı kullananlar borçlandıklarında, aylık ne faiz ödemek durumunda olduklarını biliyorlar.
3. Gelir düzeyi ne olursa olsun, "ne yapayım geçinemiyorum" anlayışıyla geri ödemede zorluk çekeceklerini bildikleri halde borçlanma yapanlar ekonomik ahlak kuralları içinde hareket etmiyorlar.
4. Bu kişilerin daha sonra borçlanma faizlerinin yüksekliğinden şikayet ederek yardım istemeleri ve devletin bu kişilere yardım ediyormuş gibi görünmesi kredi kartını ekonomik ahlak kuralları içinde kullananların mağdur edilmesi (haksızlık yapılması) anlamına gelir. Onlar da, devletten yardım bekleyerek olanaklarının üzerinde borçlanma yaparak hayat standartlarını artırabilirlerdi.
5. Bankalar elbette kar etmek için müşterilerine kredi kartı veriyorlar. Tüm harcamalarını zamanında ödeyen müşterilere göre, borçlanan kredi kartı müşterileri bankalar için daha kárlı müşterilerdir.
6. Daha fazla kár etmek için bankalar borçlanan, ama taksitlerini zamanında ödeyen müşterilerin sayısını artırmak isterler. Dolayısıyla, yüksek faizler isteyerek kredi kartı müşterilerinin borçlanma yapmasını engellemek bankaların işine gelmez. Bankalar verdikleri kredilerin batmasını da istemez. Kredi kartı faizleri yüksekse, başka nedenler var demektir.
7. Bankaların kredi kartları yoluyla yapılan borçlanmalarda talep ettikleri faiz afaki bir rakam değildir. Kredi kartı yoluyla yapılan borçlanmalardaki batık miktarına göre bu faiz yüksek ya da düşük olabilir. Eğer Türkiye’de bu faiz yüksekse, batık da çok demektir.
8. Kredi kartı yoluyla yapılan borçlanmalarda geçerli olacak faizi devletin düşürmeye çalışması bankaların kredi kartı yoluyla yapılan borçlanmaları azaltmalarını gündeme getirecektir. Yani, bazı müşteriler için borçlanma limitleri düşecektir.
YASAKLAMA
Devletin bu konulara müdahale etmesinin tek bir sonucu vardır.
Sistemi doğru kullanmaya çalışanlar mağdur edilirler.
Sistemi sömürmeye çalışanlar kárlı çıkarlar.
Kredi kartları yoluyla yapılan borçlanmalardaki faizin devlet tarafından düşük tespit edilmesinin sonucu da böyle olacaktır.
Otomobil kredisi faiziyle kredi kardı borçlanmasının faizi elbette aynı olmayacaktır.
Olursa, sistem çarpılır.
Birileri bir yerde çok yanlış yapıyor demektir.
Daha radikal çözüm bankaların kredi kartı vermelerini yasaklamaktır!
Bu şekilde, kredi kartı mağdurları da yaratılmayacaktır.
Devlet bunu mu yapmak istemektedir?
Ekonomik kararlar risk içerirler.
Ekonomik birimlerin aldıkları risklerin sonuçlarından devlet tarafından muaf tutulması tüm ekonominin faturayı ödemesi anlamına gelir.