ÇİN ekonomisindeki gelişmeler tüm ülkeleri korkutuyor. Herkes, hem Çin’den gelen ucuz malları tüketmekten memnun hem de Çin ile rekabet edememekten kaynaklanan üretimlerini Çin’e kaptırma riskiyle kaygılı.
Aslında Çin’i dünya ekonomileri için korkutucu boyutlara getiren de yine Çin’e giden yabancı sermayedir. Yabancı sermaye, Çin’de üretilen enerjiyi, Çin’in topraklarını ve Çin’in işçilerini kullanarak üretim yapmakta ve üretilenleri ihraç etmektedir.
Geçen yıl Çin’in milli geliri 1.7 trilyon dolar oldu. Yani, kişi başına gelirleri bin doların biraz üzerinde. Yalnızca geçen yıl Çin’e giden doğrudan yabancı yatırım miktarı 53 milyar dolardı. Bu yıl aynı rakamın 60 milyar dolar civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Yani, her beş yılda bir, bizim milli gelirimiz kadar yabancı sermaye Çin ekonomisine akıyor.
NET BORÇ VERİCİ
Çin ekonomisi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri durumunda. Devletin uzun dönemli hedefi ekonominin yüzde 8’in üzerinde büyümesi olduğu halde, Çin ekonomisi son üç yıldır yıllık yüzde 9.5 büyümektedir.Yıllık sermaye birikimindeki artış ise yıllık yüzde 20’ye yaklaşmaktadır. Yani, yaklaşık her beş yılda Çin toplam üretim kapasitesini ikiye katlamaktadır.
Çin’in ihracatı da son beş yıldır hacim olarak yıllık yüzde 20’nin üzerinde artmaktadır. Geçen yılki ihracatları 600 milyar dolara yaklaşmıştı. Bu yılki ihracatlarının 750 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor. Aynı hızda olmasa dahi,, Çin’in ithalatı da artmaktadır. Geçen yılki dış ticaret fazlası 59 milyar dolarken, bu yıl 100 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası vermeleri bekleniyor.
Çin ekonomisi bunca yabancı sermaye çektiği halde, küçümsenmeyecek dış ticaret fazlası verdiği halde dış borçlanma da yapmaktadır. Geçen yıl sonunda Çin ekonomisinin dış borçları 233 milyar doları buldu. Bu yıl dış borçların 250 milyar doları bulacağı tahmin edilmekte. Ama, Çin ekonomisi net dış borçlanan değil, net dış borç veren bir konumdadır. Altın rezervleri hariç Çin’in resmi döviz rezervleri geçen yıl sonu itibariyle 600 milyar doları geçti. Bu yıl sonunda aynı bazda döviz rezervlerinin 820 milyar doların üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
MALİ DİSİPLİN
Çin’de çok ciddi sayılabilecek mali (fiskal) bir disiplin hüküm sürmektedir. Komünist ülke deyip geçmeyelim. Çin’de devlet harcamalarının milli gelire oranı yüzde 20 civarındadır. Bizde bu rakam yüzde 30’un üzerindedir. Bütçe açıkları da milli gelirlerinin yüzde 3’ünden azdır.
Çin, ihracatının yüzde 35’ini Amerika ve Japonya’ya yapmaktadır. Buna karşılık, ithalatının 25’ini bu ülkelerden yapmaktadır.
Ortalama enflasyon yüzde 1 civarındayken, Çin’de ücret artışları (emek birim maliyetindeki artış) yok denecek kadar azdır. Yüksek büyümeyle ücretler Çin’de artmak zorundadır. Ama, uzun süre dünyanın diğer ülkeleri Çin’in rekabetinden çok çekeceklerdir.