Paylaş
ÖDEMELER dengesi gelişmeleri bazı yorumcular tarafından kaygı verici olarak nitelendiriliyor. Gerçekte ise, şimdilik kaygılanacak bir durum yok.
Şimdiye kadar devletin yurtiçinden borçlanmasını hep pahalı olarak gördük. Yurtdışındakiler borç verse de, iç borcumuzun bir kısmını dış borca çevirsek diye düşündük. IMF'yle de yurtdışından daha rahat borçlanalım diye bir anlaşma yaptık.
Şimdi, yurtdışındakiler ülkemize borç veriyorlar. Ödemeler dengesinde cari açık vererek dış tasarruf ithal ediyoruz. Yani, kamu açıklarını finanse edebilmek için, devlet yurtiçi tasarrufların bir kısmını kullanmayı bırakıp yurtdışı tasarruflara yöneldi.
Yıllardır istediğimiz şey şimdi oluyor. İç borçların bir kısmını dış borçlarla ikame edip, yurtiçi mali piyasaların nominal olarak büyümesinin bir ölçüde önüne geçiyoruz. Bunda kaygılanacak bir durum yok. Cari açık artmasaydı, kaygı verici olacaktı. İthalatımız artsın ki, iç piyasa ithalat yoluyla terbiye edilsin.
FAİZLER
Devlet iç borçlanma faizleri artıyor. Artış hem ihalelerde, hem de ikinci piyasada gözleniyor. Olması gereken de bu. İstikrar programı uygulanmaya başladığında faizler çok hızlı düştü. Gelinen noktada, yabancı yatırımcılar için Türkiye'deki devlet iç borçlanma senetlerine yatırım yapmak cazip olmaktan çıktı.
Merkez Bankası'nın piyasaları fonladığı miktar yılbaşından bu yana nominal olarak sabit. Buna karşılık yılbaşından bu yana yüzde 16'dan fazla enflasyon oldu. Dolayısıyla, fonlama reel olarak düştü. Hazine yurtdışından borçlandığı dövizleri kullandıkça Merkez Bankası fonlaması yetmemeye başladı. Faizler yükseliyor.
Amerika Merkez Bankası'nın (FED) da faizleri artırması Türkiye'deki faiz çıkışına bir bahane oldu. Bankalarımızın yurtdışından yaptıkları fonlamanın maliyeti arttı. Doğal olarak, maliyetlerdeki artış iç piyasaya da yansıdı.
Faiz çıkışı çok sıhhatli bir gelişme. Faizler biraz daha çıktığında, Türkiye mali piyasaları yabancı yatırımcılar için çekici olmaya başlayacak ve sermaye piyasalarına yabancı fonlar gelecektir. İstikrar programının öngördüğü gelişmelerden biri de budur. Yalnızca Hazine'nin yurtdışından borçlanmasıyla bu iş gitmez.
TARIM FİYATLARI
Hükümetin istikrar programının uygulanması konusundaki kararlılığı buğday taban fiyatlarındaki tutumuyla belli olacak. Türkiye'de buğday taban fiyatı dünya fiyatlarının iki katı fazla. İstikrar programı çerçevesinde, fiyat farkının bu yıl yüzde 35'e indirilmesi öngörülmüştü. Olmazsa, ton başına 150 dolar verilecekti.
Cari kurlardan kilo başına buğday taban fiyatının bu yıl kiloda 93.000 lira olması gerekiyor. Geçen yıla göre artış yüzde 15 civarında olacak. Anlaşıldığı kadarıyla, tarım kesiminin sesini fazla çıkarmayacağı fiyat ise 120.000 lira.
Hükümet bu konuda taviz verirse, istikrar programı büyük ölçüde delinmiş olacak. İnandırıcılık ve kararlılık büyük bir darbe yiyecek. Bunun sonuçları da, doğal olarak, mali piyasalardaki dengelerde ve enflasyonda görülecek.
Tarım Bakanı bu akşam CNN Türk'te bizleri bu konuda aydınlatacak.
Paylaş