Büyümenin motoru iç talep

YILIN ilk üç ayındaki milli gelir büyümesinin yüzde 6.6 olması şaşırttı. Dış ticaret verilerinden yola çıkarak yılın ilk üç ayında yüzde 5’in üzerinde bir büyüme bekleniyordu, ama gerçekleşme beklentilerin de üzerinde oldu.

Ara malları ithalatının büyümesi aynen devam ediyor. Yatırım malları ithalatındaki artış ise bu yıl hızlandı. Milli gelir rakamları bu iki gelişmeyi de teyit etti. Sanayi üretiminin milli gelire katkısı yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre hızlandı. Sanayi üretiminin milli gelire katkısındaki artış yüzde 7.05 oldu.

Talep tarafından da bakıldığında, özel sektörün yatırım harcamalarındaki artış yüzde 11.3’e geldi. Kamu sektörü yatırımları bir azalma gösterdiği halde, ekonomideki toplam yatırım harcamaları bu yılın ilk üç ayında geçen yılkın aynı dönemine göre yüzde 9.45 arttı.

DIŞ TALEBİN UYARDIĞI BÜYÜME

Her zaman olduğu gibi ekonomik büyümeyi iç talep artışı körüklüyor. Bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen yüzde 6.6’lık büyüme iç talebin yüzde 7.13 büyümesinden geliyor. Net dış talep değişmesi ise toplam ekonomik büyümeyi yüzde 0.55 aşağıya çekiyor. Yani, olumsuz yönde etki yapan net dış talep değişmesi hiç olmasaydı, ekonomik büyüme yüzde 6.6 değil, yüzde 7.13 olacaktı.

Veriler ekonomide tüketimin de, yatırımların da küçümsenmeyecek boyutlarda arttığına işaret ediyor. Özel sektör tüketimindeki artışın geçmişe göre daha ılımlı bir sürece girdiği tahmin edilirken, yılın ilk üç ayında yüzde 7.29 arttığını görüyoruz. Kamu sektörü tüketimi de bu dönemde yüzde 4.18 artmış görünüyor. Dolayısıyla, toplam gayri safi yurtiçi hasılada yaklaşık yüzde 80 paya sahip olan toplam tüketim harcamaları bu dönemde yüzde 6.94 arttı.

"Dış talebin uyardığı büyüme" Türkiye ekonomisi için inanmak istediğimiz bir masaldan öteye gitmiyor. 2002 yılından bu yana net dış talebin ekonomik büyümeye katkısının olumlu olduğu yalnızca beş çeyrek vardır. Geri kalan tüm üç aylık dönemlerde net dış talebin ekonomik büyümeye katkısı olumsuz olmuştur. Son üç çeyrektir de net dış talebin ekonomik büyümeye katkısı negatiftir.
/images/100/0x0/55ea5900f018fbb8f87a0db0
Grafikten de görüldüğü gibi (2007 yılın dört çeyreği ve 2008 yılının ilk çeyreği 5. veri olarak gösterilmiştir), iç talep büyümesinin toplam büyümeye katkısı geçen yılın son çeyreği ile bu yılın il çeyreğinde yaklaşık aynıdır. Ekonomik büyümenin bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın son çeyreğine göre çok daha fazla olmasının nedeni net dış talebin olumsuz katkısının bu yılın ilk üç ayında daha az olmasındandır.

ENFLASYON DOSTU

İç talep hızlı büyümeye devam ediyor. İç talebin bu düzeylerde artmaya devam etmesi enflasyonla mücadele açısından iyi bir haber değil. Grafikten de görüldüğü gibi, geçen yılın ikinci üç ayı hariç, iç talep büyümesi yüzde 5’in üzerinde devam ediyor. İkinci çeyrekte başlayan faiz artırımlarının iç talep büyümesini yavaşlatması olası. Ama, böyle bir etki görülecekse, bunun üçüncü çeyrekte milli gelir verilerine yansıması beklenmeli.

Türkiye ekonomisinde büyümenin dostu iç talep büyümesiyse, iç talep büyümesi gelinen noktada enflasyonun da dostu oluyor. İşin bu yanı tatsız.
Yazarın Tüm Yazıları