Bozulma bulaşıcıdır

EKONOMİDE düzelme eğilimi oluştuğunda, düzelme tüm alanlarda olur. Gelişmeler birbirlerini olumlu etkilerler. Bozulma olduğunda ise, aynı bulaşıcılık söz konusu olur.

Haberin Devamı

2001 yılından sonra, kamu sektörünün verdiği ivme ve para politikasının yasal ve operasyonel konumu ile ekonomide düzelme eğilimleri başladı.

Yurtdışındaki gelişmeler de bu düzelmeye destek verdi.

Ekonomide toplu bir düzelme hareketi başladı.

Enflasyon hızla düşme eğilimine girdi.

Daha önce alışmadığımız boyutlarda ekonomik büyüme kesintisiz bir biçimde yüksek seyretti.

Faizler düştü.

Bütçedeki faiz harcamaları hızla azaldı.

Göreli faiz dışı harcama disiplini ve artan gelirlerle, 2006 yılında bütçe neredeyse dengeye geldi.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımları arttı.

Artan cari işlemler açığının yarısından fazlasını borç yaratmayan dış kaynaklarla finanse edilmesi sağlandı.

Makro ekonomik istikrar yolunda küçümsenmeyecek bir yol alındı.

OTOMATİK İSTİKRARSIZLIK

2007 yılı ile beraber resim değişti.

Yalnızca yurtdışındaki olumlu hava tersine döndü.

En azından, yurtdışının olumlu katkısı azaldı. İçeride de, "bir şey yapılmasa da işler iyi gidiyor" yönünde içi boş bir özgüven oluştu.

Kamu finansmanındaki disiplin zayıfladı.

Ekonomik birimlerin ileriye dönük ekonomiye güvenlerini artıran IMF ve Avrupa Birliği gibi çapalar taramaya başladı.

Siyasi otorite bu gelişmelere pek aldırış etmedi.

Ekonomik büyüme eski ivmesini kaybetti.

Enflasyon, bırakın hedefin üzerinde gerçekleşmesini, eskiye göre artmaya başladı.

Faizler de arttı.

Zaten bütçe disiplininde belli bir gevşemeye gitmek isteyen hükümet, bütçedeki parametrelerin olumsuza dönmesiyle bütçeyi kontrol etmekte zorlanacağı bir noktaya geldi.

Faizlerin bugünkü düzeyinde bütçedeki faiz harcamaları önümüzdeki dönemde planlananın oldukça üzerinde olacak.

Ortalama fiyatların artmasıyla, aynı mal ve hizmetleri alabilmek için devletin nominal harcamaları doğal olarak artacak.

Memur maaşlarına doğal olarak hedeflenenle gerçekleşen arasındaki enflasyon farkı kadar ayarlama yapmak zorunda kalacak.

Kısacası, hükümet harcamaları artırmak istemese de, bütçe harcamaları kendi dinamikleri içinde artacak.

Vergi gelirleri ise, böyle dönemlerde çok görüldüğü gibi, harcamalar paralelinde artmayacak.

Makro ekonomik görünümün kötüleşmesi kendiliğinden bütçe dengesini bozacak.

Kamu finansmanındaki bozulma makro ekonomik görünümü doğal olarak daha da bozacak.

Kısırdöngü olumsuzluğu daha da olumsuz hale getirecek.

Böyle ortamların döviz kurlarındaki istikrarı tehdit edebileceği de bir başka konu.

Haberin Devamı

HEBA OLMASIN
Bu sarmaldan çıkışın yolu, olumsuz gidişin önüne geçecek "önden yüklemeli" bir önlemler dizisini kamuoyu ile paylaşıp uygulamaktır.

Gerekli önlemeler uzun bir zamana yayılmamalı, çok kısa sürede devreye girmelidir.

Özellikle artan enflasyon ve faizlerin kamu finansmanına getireceği ek yüklerin finansman dengesini bozmadan nasıl karşılanacağı kamuoyu ile ayrıntılı bir biçimde paylaşılmalıdır.

IMF ile ilişkiler yeniden canlandırılmalıdır.

Önlemler paketinin zamanında ve yeterli bir biçimde uygulanıp uygulanmadığı kamuoyunun beklentilerini hızla olumluya çevirmek açısından önemlidir.

IMF, bize ekonomi politikası empoze etmek için değil, kendi kendimize empoze ettiğimiz önlemlerin zamanlaması ve yeterliliğinin gözetimi açısından önemlidir. Politikaların ekonomik birimleri ikna etme gücü artacaktır.

Dokuz ay sonra yerel seçimler var.

Büyük bir olasılıkla bütün bunlar siyasi açıdan puan getiren yaklaşımlar olmayacaktır.

Ama, ekonomik açıdan kötü gidişi şimdiden tersine çevirecek yaklaşımlardan kaçınırsak, 2010’lu yılları da risk altına sokmuş oluruz. Hatırlarsanız, 1993-1994 yıllarındaki yaklaşımlar ekonomik açıdan da tüm 1990’lı yılların heba olmasına yol açmıştı.

Yazarın Tüm Yazıları