Paylaş
Bu tekin olmayan bölgeler haricinde işlek caddeler, sokaklar, kadınlar için güvenlik kaygısı duymadan rahatlıkla yürünebilecek alanlardı.
Fakat şahit olduğumuz son olaylar gösteriyor ki; artık kentlerimizde kadınların belli bir saatten sonra rahatlıkla yürüyebileceği sokak, cadde neredeyse kalmadı.
Buna Ankara’da Ulus ve Çankaya da dahil!
İki gündür 100. Yıl’la ilgili takibini sürdürdüğümüz taciz olayı bunun son örneği.
* * *
Bir tacizci yaklaşık 10 gün boyunca, daha çok ODTÜ’lü öğrencilerin kaldığı 100. Yıl’da akşamları yollarda kadınları taciz ediyor ve polis bu kişiye müdahale etmiyor. En sonunda sosyal medyadan örgütlenen mahalleli tacizciyi yakaladıktan sonra polis olay yerine geliyor ve tacizciyi savcıya teslim ediyor. Tacizci, tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalıyor.
Mahalleli toplanıp yaşananlara tepki göstermese, belki de bir Özgecan vahşeti daha yaşanacaktı.
Mağdurların avukatı Enver Başar Akdoğan, tacizcinin gereken cezayı alması için bugünden itibaren hukuk mücadelesini başlatacaklarını söylüyor. Bu mücadelede sonuna kadar gidilmeli ancak asıl mücadele, bu tür olayların önüne geçebilmek amacıyla yürütülmeli.
* * *
Maalesef Türkiye’de başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi pek çok büyük şehrimizde kadınlar artık belli bir saatten sonra sokağa çıkmaya korkar hale geldi.
Geçtiğimiz hafta Forbes dergisi, seyahat/kadın bölümünde bir liste yayınladı. Listede kadınlar için seyahat edilebilecek en tehlikeli 10 ülke yer alıyordu ve Türkiye de diğer geri kalmış ülkelerle birlikte bu listeye girmişti.
Şöyle birkaç yıl geriye kadar dönüp baktığımızda her gün yayınlanan haberleri düşündüğümüzde listedeki gerçeklik payını inkar edemeyiz.
Oysa, dünyanın pek çok ülkesi bu meseleyi çözmüş durumda.
* * *
Daha geçen ay, dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’in bile bu konuda bizden çok daha ileride olduğunu gördüm.
Çin Gazeteciler Birliği’nin daveti üzerine Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden bir heyetle birlikte 9 gün Çin’de kaldık.
Çin’deki basın kuruluşları, meslek örgütleri ve resmi kurumları ziyaret ettiğimiz etkinlik boyunca Pekin, Changchun ve Şangay olmak üzere üç ayrı şehirde kent yaşamına dair gözlem yapma fırsatı da buldum. İlk dikkatimi çeken farklılıklardan birisi de geceleri insanların sokaklarda güvenlik kaygısı duymadan özgürce dolaşabilmeleriydi. Ortalıkta hiç polis yoktu ama kadınlar, tacize uğrama korkusu yaşamadan geç saatlerde bile özgürce yürüyebiliyordu. Benzer durum Avrupa’nın birçok ülkesinde de geçerli.
* * *
100. Yıl’da yaklaşık 10 gün boyunca her gün kadınların aynı kişi tarafından sokaklarda taciz edilmesi, ülkemizde meselenin ne boyutlarda olduğunun en basit örneği ancak, tek değil.
Sokaklardaki güvensizlik ortamıyla ilgili hemen her gün çok sayıda şikayet almaya devam ediyoruz. Örneğin Fatih Tekeci’nin hazırladığı Okur Köşesi’nde bugün de Eryaman’dan benzer şikayetleri okuyacaksınız. Bunun yanında daha önce de çok defa gündeme getirdik. Ulus’ta mesela. Artık geceleri yürümeyi geçtik. Kadınlar Ulus’ta belli caddelerden gündüz dahi geçemez oldu. Güpegündüz Ulus’un ortasındaki fuhuş pazarlıklarının bir türlü önüne geçilemiyor. Ulus, Ankara’nın ilk yerleşim yeri ve turistik bir değeri de var aslında.
* * *
Türkiye, Forbes’un listesine giren diğer 9 ülkeyle aynı kategoride olmamalı. Hele ki başkent Ankara, bu anlamda diğer illerimize de örnek olmalı. Güvenli sokaklar, caddeler Başkent’ten tüm ülkeye yayılmalı. Elbette, caydırıcı cezaları getirecek olan kent yönetimleri değil ancak, bu şehrin valisi, emniyet müdürü ve belediye başkanları sokaklardaki güvensizlik ortamına karşı etkin mücadele yürütmek için biraraya gelebilirler.
Paylaş