Romenlerin şehir romanı

Ankara Genç İşadamları Derneği’yle birlikte gittiğimiz Romanya’da, havaalanından otele doğru ilerlerken ilk dikkatimizi çeken, binalardaki ihtişam ve estetiğin yanı sıra, bulvarların, yaya bölgelerinin genişliğiydi.

Haberin Devamı

Anlaşılan, yakın zamanda ‘yol, yaya bölgeleri medeniyettir’ tezini ortaya atanlar, Bükreş’ten geçmiş olmalıydı...
Fakat, o medeniyet bize gelirken anlaşılan “yaya” vurgusu unutulmuş, yerine de yaya değil otomobil öncelikli düzenleme yerleştirilmişti.

*

Biz, şehir içinde “yayadan arındırılmış” otobanları gelişmişlik düzeyi göstergesi sayarak ‘yol medeniyettir’ tezini tartışa dururken, onlar yıllar önce ‘yol medeniyettir’ diyerek, kentlerini ‘medeniyet yolları’yla donatmışlar bile...
Yollardaki medeniyetini ‘araç üstünlüğü’ değil de, ‘yaya üstünlüğü’ üzerine kuran Bükreş’in caddelerinde yürürken hissettiğiniz ferahlık hissi, ‘araçların yayaların üstüne üstüne gelmesinden’ değil, geniş kaldırımların, üçer dörder şeritli yolları kendi içinde ‘küçültmesinden’ kaynaklanıyor.

*

Haberin Devamı

Sıra sıra ağaçlarla da çevrelenen ve yürürken binaların arasında hapsolmadan her adımında gökyüzünü rahatça görebildiğiniz bulvarlar, kentliyi de rahatlatıyor.
Şehri havadar yapan yalnızca ‘yol ve kaldırım’ faslı değil elbet. Neredeyse, her cadde başında, koskoca bir ‘Kuğulupark’ları var mesela...
Kent merkezinde, kavşaklarla, yollarla çerçeveleyip numunelik, avuç içi bıraktığımız, ona rağmen halen ‘Aman birşey olur mu?’ diye tedirginlik yaşadığımız Kuğulupark gibi onlarcasına kaygı duymadan ‘kent demirbaşı’ gözüyle bakıyor Bükreşliler.
Yaşıyor, yaşatıyorlar.


*

Ve yine şehir merkezinde bu irili ufaklı parkların ‘Herastrau’ adında en babası var ki, bizde olsa ne AVM’ler, ne toplu konutlar, ne dev demir kafesler sığdırılır o alana(!)
Halbuki; ne gerek var kentin ortasında o kadar büyük parka. AVM yoksunu Romenler, şehirciliği öğrenememiş olabilir mi?

*

Özetle, şehirleri tek bir ev gibi düşünürsek, kentini ranta teslim etmeden planlayan Romenler 400 metrekarede kentini yaşarken, biz Ankara’da 100 metrekarede kendimizi yaşıyoruz.

İNSAN HAYRET EDİYOR

Bu arada, Romanya’da olduğunu bildiğim Atatürk heykelinin Bükreş’in merkezinde karşıma çıkacağını tahmin etmemiştim. Ülkemizde, hala kıymetini anlayamanların ve sevmeyi bırakın saygı bile duymayı beceremeyenlerin varlığına şahit oluyorken, Romenlerin bu kadar değer vererek, şehrin baş köşesine koymuş olmaları da hayret vericiydi doğrusu...

Yazarın Tüm Yazıları