Paylaş
Mesela, hızlanma şeridi olmayan bir kavşakta yola dahil olmaya çalışırken, ‘akrobasi’ yapamadığınız için bir kazaya karışabilirsiniz. Ya da iki yıl önce Dışkapı’da olduğu gibi kaldırımda yürürken, dışarıda bırakılmış bir kablo nedeniyle elektriğe çarpılabilirsiniz. Çukura düşüp kaybolma ihtimalini de biliyorsunuz artık.
Ya da Cuma günkü manşetimizde duyurduğumuz gibi, kaçak su kullanan gecekondu sahiplerinin açtığı bir dava yüzünden, iki ana arteri bağlayacak koskoca bir kavşağınız yarım kalabilir ve trafik mağduru olabilirsiniz.
Bir de geçtiğimiz ay İlker Caddesi’nde olduğu gibi, mahallenize asfalt atılmadan sizden asfalt parası da isteyebilirler, sonra da “yanlışlık olmuş vazgeçtik” diyebilirler.
ÇÖZÜMÜ ÇOK MU ZOR?
Kesilen elektrikler, bakımı yapılmadığı için çakılan asansörler gibi saymakla bitmeyecek mağduriyet yaratan durumlar...
Hepsi birer Türkiye gerçeği deyip geçemeyiz. Çünkü bu kadar saçmalığın birarada yaşandığı başka büyük bir kent duymadım bugüne kadar. Şimdi de koskoca bir mahalle, taşeron ve müteahhit firma anlaşamadığı için mağdur. Varlık Tanzimat Caddesi üzerinde devam eden ana iletim su hattı çalışması sırasında iki firma kavgaya tutuşanca mahkemelik oluyor ve çalışma duruyor.
KÖY HAYATINA TESLİM
Mahalle de çamura teslim. Başkent’in göbeğinde otururken, birden insanları köy hayatına mahkum eden bir olayın çözümü bu kadar mı zor?
Ayrıntılarını bugün gazetemizde Ender Baykuş’un kaleminden okurken, münferit bir haber gibi değerlendireceksiniz ama, Başkent Ankara’da yaşananları şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Birbirinden bağımsız gibi gözükse de, bu kadar çok aksaklığın, yanlışlığın, düzensizliğin yaşandığı başka bir kent biliyor musunuz?
Nilay Dorsa kararına en çok kim sevinmiştir
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in dediği gibi sosyal medya, gerçekten büyük bir nimet. Önceden kitlelere mesajlarını tek yönlü şekilde ulaştıran sanatçılar, gazeteciler, sporcular, yazarlar, oyuncular artık çeşitli iletişim kanalları sayesinde mesajlarının geri bildirimlerini anında alabiliyor.
Tabi, iletişim kanallarını bu kadar hızlandıran teknoloji, çözümü zor gibi gözükse de bazı sorunları da beraberinde getirmişti. Bunların başında da, Ankara’da internet üzerinden en çok hakarete maruz kalan Melih Gökçek’in yakındığı “tehdit ve hakaret” sorunu geliyordu. İnterneti, sonu olmayan bir mecra gibi gören kişiler, “Nasıl olsa kimse beni bulamaz” düşüncesiyle binbir türlü hakareti ve tehdidi, kızdığı, beğenmediği herkese sıralayabiliyordu.
Fakat, dün Hürriyet’in manşetten duyurduğu “Nilay Dorsa’ya twitter üzerinden hakaret ve tehdit içerikli mesajlar atan kişiye 5 ay hapis ve 1500 TL para cezası verildi” haberi, artık bir devrin kapandığına işaret ediyor.
Eminim ki; bu habere Ankara’da en çok sevinen, 400’ün üzerinde takipçisiyle davaları süren Melih Gökçek olmuştur. Gökçek’in açtığı davalardan ilki geçtiğimiz günlerde başlamıştı. İlerleyen günlerde Nilay Dorsa için verilen mahkeme kararı, Gökçek’in açtığı davalar için de içtihat olarak kabul edilirse, yeni cezalar yolda gibi gözüküyor.
Paylaş