Binde 2 deyip geçilemez

40 bin metrekarenin yanında 80 metrekare, size ne ifade eder?

Haberin Devamı

Hemen bir oranlama yaptınız ve binde 2 çıktı. 

Çok küçük bir oran değil mi?
Oysa, Çiğdem, Çukurambar ve 100. Yıl’da oturanlar için hiç de öyle değil.
Onlar şu günlerde bu ‘binde 2’ için, büyük bir mücadele veriyor.
Tıpkı, 2011 yılından beri, 40 bin metrekare büyüklüğündeki parkın 16 bin metrekaresinin inşaata açılmasına karşı verdikleri mücadele gibi.

* * *

Bu kez söz konusu ‘binde 2’ ise, Birlik Parkı’ndaki çimlerin ortasına dökülen betonun büyüklüğü. Kısaca hatırlayacak olursak, 29 Kasım 2011 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisi’nde alınan kararla Birlik Parkı’nın büyük bir kısmının konut ve ticaret alanı olarak imara açılması öngörülmüştü.
Bu karar, mahkemeden dönünce ikinci bir imar değişikliği yapılmış, o da bölge halkının hukuk mücadelesi sonucu yargıdan onay alamamıştı.
Dava şimdi temyiz aşamasında.

* * *

Haberin Devamı

Meclis kararıyla girilemeyen Birlik Parkı’na bu kez 80 metrekarelik betonla girildi.
Ne için?
Mescit yapmak için.
Günlerdir mahalleli anlatıyor, dilinde tüy bitti.
Bölge halkı, dini ibadetleri için yıllardır Birlik Parkı’na yaklaşık 250 metre mesafedeki mesciti kullanıyor. Ayrıca parka 100 metre ve 500 metre mesafede 2 ayrı cami daha inşa ediliyor.

* * *

Haliyle, çevre sakinleri de soruyor. Durup dururken parkın ortasında nereden çıktı bu mescit diye...
Diyelim ki, tüm bunlara rağmen gerçekten dördüncü bir ibadet yeri ihtiyacı ortaya çıktı ve mahallede yakına bir yerlere bir mescit yapılmasını isteyenler de var. Tüm bunlara karşın mescidin yeri burası mı olmalı?
Bu mescidin yeri yıllardır vatandaşların yaz kış kullandığı, çocukların üzerinde özgürce koşabildiği o çimlerin ortası mıdır?
Başka bir yer bulamadınız mı?

* * *

Evet o ‘binde 2’ yani 80 metrekare, Birlik Parkı çevresinde yaşayanlar için çok büyük anlam ifade ediyor.
Şehir merkezi her geçen gün daha da betona gömülürken, kafamızı kaldırdığımızda artık neredeyse gökyüzünü görünmez kılan upuzun gökdelenler yükselirken değil 80 metrekare, 1 metrekare yeşil alanın bile çok önemi var Ankaralılar için.

OTOYOLA YAKLAŞTIKÇA DEMANS RİSKİ ARTIYOR

Haberin Devamı

Otoyollar ve yoğun trafiğin olumsuz sonuçları düşünüldüğünde genelde akla ilk hava kirliliği problemi gelir. Oysa, kentlerde yoğun taşıt kullanımının beraberinde getirdiği başka sorunlar da ortaya çıkabiliyor. Dünyanın en yaygın sağlık dergilerinden biri The Lancet, geçtiğimiz günlerde ilginç bir çalışmaya yer verdi. Toronto, Carleton, Dalhousie ve Oregon Eyalet Üniversitesi’nden araştırmacıların katkıda bulunduğu çalışmanın sonuçları, şehir içinde 3-4 şeritli yollara sahip olan Ankara’yı da yakından ilgilendiriyor. Ana yollara yakın oturmakla demans, parkinson hastalığı ve multiple skleroz (Çoklu sertleşim) arasındaki bağlantıyı keşfetmek isteyen bilim adamları, Kanada’nın Ontario bölgesindeki 20-85 yaş aralığındaki 6,5 milyon kişiyi ikametgâh adreslerine göre incelemiş. Bunun sonucunda da yoğun trafiğin yaşandığı yollara 50 metre uzaklıkta oturan kişilerin demansa yakalanma oranlarının, 300 metre uzaklıkta ikamet edenlerden yüzde 7 daha fazla olduğu ortaya konulmuş. 

Haberin Devamı

Çalışmada, trafikle parkinson ve multiple skleroz arasında bir ilişki bulunmasa da demans riskine ilişkin ortaya konan veri ciddi bir tartışma konusu.

O MAKAMDAKİ BU GÖRÜNTÜDEN HABERDAR OLSAYDI NE TEPKİ VERİRDİ

Sosyal medyada son birkaç gündür bir video dolaşıyor. Twitter’da “Ankara_cevirme” hesabından 23 Şubat günü paylaşılmış ve “18.14 Eskişehir Yolu-Kızılay istikameti 2 tane ambulans makam geçeceği için bekletiliyor” denilmiş. Armada AVM terasından kaydedildiği anlaşılan görüntüyü çeken kişi önce MTA’nın az ilerisinde trafikte bekleyen ve sireni çalan iki ambulansa odaklanıyor. Daha sonra da kamerasını sola döndürüyor ve yolu kesen polis ekiplerini çekiyor. Polislerin siren sesini duymaması mümkün değil çünkü arada çok az mesafe var. Kendisi için yol kesilen o makamdaki kişi, acaba bu görüntüden haberdar olsaydı ne tepki verirdi? “Yazık değil mi o ambulansın içindeki hastalara” diye düşünmez miydi?
Belki de hayatta kalmak için saniyelerle yarışıyor o ambulansın içindekiler. Bu tür durumlarda yol kesen ekiplerin biraz daha inisiyatif alması gerekmez mi? “Karla kaplı yollarda Anadolu’nun her yerine ulaşıyoruz. Ama trafikte bir tek seni aşamıyoruz” diyerek kamu spotu yapan Sağlık Bakanlığı’nın özellikle Ankara’da zaman zaman yaşanan bu sıkıntıya eğilmesi gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları