Paylaş
Bu ülkede hükümetler, hatta dönemler lider damgasıyla anılır.
Özal hükümeti, Demirel dönemi, Ecevit'in seçim zaferi gibi...
1980'lerin başındaki istikrar macerasının ürünü ve yarattığı yeni işadamı tipi hatırdadır: İran-Irak savaşının en tehlikeli günlerinde tek başına, elde çanta, Bağdat ve/veya Tahran'daki otel lobilerinde mal satmaya çalışan, tek kozu İngilizce veya Arapça konuşmak olan delikanlılar...
Ya da ilk gençlik yıllarını Suudi Arabistan, Libya, Yemen çöllerindeki şantiyelerde geçiren mimarlar, mühendisler...
İşte size 24 Ocak'ın meçhul kahramanları...
Dilerseniz, bu listeye karikatürleri de ekleyebilirsiniz...
Hayali ihracatçılar, kredi vurguncuları, ihale takipçileri...
* * *
Peki ya program hedefleri tutarsa... 2000'li yılların Türk işadamı tipinin eşkáli nasıl değişecek? İşte bu soruyu önceki gece CNN Türk Masası'na konuk olan işadamı Şarık Tara'ya yönelttik...
Yanıtlarken bir an dahi tereddüt etmedi:
- O işadamları zaten aramızda... Etrafınıza bir bakın, bu kadar yatırımı kim yapıyor ki?.. Genç, geleceğe güvenle bakan insanlar... Ama hangi kaynakla diye soruyorsanız... Burada açıklamaktan bile utanacağım faizlerle kredi alıp tesis kuruyorlar. Şimdi o fedakár yatırımcılara rekabet edebilecekleri maliyette kaynak bulma imkánı doğuyor...
Türkiye'deki yatırım ikliminin gelişmesi için faizlerin mutlaka gerilemesi gerektiği herkesin kabul ettiği bir gerçekti...
Ne var ki, geçmiş hükümetlerdeki bazı mütefekkirler, elde telefon bankalara emir yağdırarak faizleri düşürürüz sandı...
Meslek hanesinde iktisat profesörü yazan başbakan, yüksek faizlerin kamu açığının sonucu olduğunu unutup, oranları iç borçlanmayı keserek indirmeyi denedi... Her hatada faizler eskisinden daha yüksek oranlara tırmandı...
* * *
Bu programın diğer istikrar paketlerinden farkını daha önce de yazdık...
Yakın geçmişteki üfürük paketler, ‘‘cek-cak’’ edebiyatıyla doluydu, ortada icraat değil vaat vardı. Oysa bu kez IMF'nin işi sıkı tutması nedeniyle olsa gerek, stand-by anlaşması açıklandığında icraat paketinde eksik kalmadığını gördük...
Piyasa, tedbirlere ve hedeflere inandı...
Faizler bu psikoloji sayesinde düştü.
Bu erken başarıya sevinmek hakkımız...
Ama bir gerçeği unutmamak koşuluyla...
Geçmiş paketlerde zaten alınmış önlem yoktu... Sözden dönmenin zararı o yüzden ağır değildi. Ancak bu kez atılan adımlardan dönülürse...
Sadece faizler tırmanmakla kalmaz, kıyamet kopar...
Paylaş