LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bir lider düşünün ki, daha 11 ay önce sokaktaki her iki seçmenden birinin oyunu alsın.
Kapatılmaz çünkü
AKP kurmayları dün iki kapatmama nedeni saydı, aynen yazıyorum:
1) Türban düzenlemesi önemli, ama sonuçları zaman içinde ortaya çıkar. 16 milyondan fazla oy almış partiyi kapatmanın neticesiyle kıyaslanamaz.
2) Türkiye’nin önünde ekonomiden başlayıp güvenliğe kadar uzanan yelpazede çok ciddi sorunlar var, kimse ülkeyi başsız bırakmak istemez. |
Ve bir lider düşünün ki, bugün saat 11.00’de TBMM Grup Salonu’ndaki kürsüye tamamen yalnız ve tek başına bırakılmış halde çıkacak olsun...
İşte o lider Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Denilebilir ki, yalnızlık ve ihanet liderin karakteri, kaderidir.
Elbette öyle, ama gelin bir de Recep Tayyip Erdoğan’a sorun.
Hükümet medyası koro halinde savaş çığlığı atıyor, meydan okumasını istiyor.
Teşkilatı, vekilleri arkasına saklanmış kahramanlık raconu kesiyor.
Peki Recep Tayyip Erdoğan bu filmi daha önce izlemedi mi?
Tabii ki seyretti!
Önce 2007 Nisan ayında, ardından ağustosta Çankaya seçimi için uzlaşma ararken...
"Kurumsal mutabakat lazım" bahanesiyle türbanı elinden geldiğince ertelerken...
Aynı medya ve malum çevrenin dayatmasıyla el frenini boşa alıp duvara toslamadı mı?
Bugün baktığımız yer ve zaman penceresinden...
Köşk’te şu veya bu AKP’linin oturması gerçekten o kadar önemli miydi?
Türbanda çekilen kılıçlar, atılan nutuklar, eğitimden mahrum bırakılan kızlarımıza üniversite kapısını açabildi mi?
Yüzde 34.4 oyla bu ülkeyi beş yıl yöneten AKP...
Yüzde 46.6 oyla neden muktedir iktidar kuramadı?
Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sorulara ve yanıtlarına ne kadar kafa yorduğu...
Perşembeden bu yana herkesin beklediği ve bugün AKP Meclis Grup Toplantısı’nda yapacağı konuşmada belli olacak.
Ama eğer siz, "Edebiyatı kes, gazeteciliğini hatırla" diyorsanız, emriniz olur.
Hemen Başbakan’ın bir kurmayına soralım, yanıtını aktaralım. Diyor ki:
- İnanın ki, tabandaki infialin önünde durabilecek tek kişi Başbakan’dır. Hatta ona bile "Neden hálá bekliyor?" gibisinden yan gözle bakanlar çıkıyor.
AKP iki isme iki önemli koltuğu emanet etti. Abdullah Gül’ü Çankaya’ya, Köksal Toptan’ı Meclis Başkanlığı’na taşıdı.
Şimdi, yani zor zamanlarda diyeti bekleniyor.
Partide Abdullah Gül’ün sessizliği ile ilgili bir hayal kırıklığı yaşandığı pek saklanamıyor.
Ama Köksal Toptan’la ilgili yorum muhtelif, eleştiren çok.
Ama daha önce de yazdık. AKP seçmen zoruyla (teveccühü ile) merkeze itilen bir parti.
Eğer bu partinin başına bir kaza gelirse...
Yeni lideri, intikam yeminiyle değil, merkez seçmeni kaçırmama vaadiyle seçilecek.
O yüzden Toptan’ın iktidara ve muhalefete eşit mesafede kalması sadece sistemin devamına değil bizatihi AKP’ye de yarayacak.