Enis Berberoğlu: Üçüncü Uzi

Enis BERBEROĞLU

Kimi haberler ancak dibindeki ayrıntısına büyüteç tutulduğunda daha anlaşılır hale gelir...

Örneğin, Hizbullah'ın Gaziantep'teki silah deposundan çıkanlar bir orduyu donatmaya yeterlidir... Hatta, ‘‘kalkışmaya hazırdılar’’ yorumuna bile haklılık kazandırabilir.

Ama bizce Tarsus'taki hücre evinde bulunan Uzi silahı çok daha önemlidir.

Önce gözünüzden kaçmış olabilecek bu haberi hatırlatalım:

‘‘Terörle Şube Müdürlüğü ve istihbarat ekipleri, Tarsus'ta dün sabaha kadar süren seri operasyon yaptı. Operasyonlar sonucunda bir hücre evinde, iki el bombası, bir MP5, bir Uzi yakın mesafe silahı, 11 tabancayla çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. Ele geçirilen dokümanlar ve bilgisayarda, özellikle örgütün Mersin-Tarsus kanadını oluşturan arşiv bilgilerinin yer aldığı öğrenildi.’’ (25 Ocak 2000, Milliyet Gazetesi).

* * *

Tarsus'taki saldırı silahları arasında yer alan Uzi markasının önemi büyük... Çünkü İsrail üretimi Uzi, öyle kolay temin edilen bir silah değil. Devlet firması tarafından satılıyor, izi takip ediliyor. O yüzden Uzi'li eylemler, suikastlar diğerlerine göre daha fazla dikkat çekiyor. Tıpkı Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal cinayetinde olduğu gibi...

28 Temmuz 1996 tarihinde Yeniköy'deki evine giderken vurulan Kumarhane Kralı Ömer Lütfü Topal'ın Mercedes marka aracının yanında Uzi şarjörü bulundu.

Bu cinayete Uzi'nin karışmasının ne anlama geldiğini bir uzmandan dinleyelim. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekát Daire eski Başkanı İbrahim Şahin anlatıyor:

‘‘Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesinde para ve menfaat ilişkilerinin bulunabileceği kanaatinde olduğu, Ömer Lütfü Topal cinayeti ile Özel Harekát'ın karalanmaya çalışıldığı, Uzi silahının özel harekátta kullanıldığı, profesyonelce işlenmiş olan bu cinayette Uzi silahı bırakılarak adeta bir mesaj verilmek istenildiği, bu Uzi silahın özel harekáttaki silahlardan olmadığı, zaten numarasının da silinmiş olduğu...’’

(TBMM Susurluk Komisyonu ifadesi, 7 Ocak 2000).

* * *

Gelelim ikinci olaya... Topal cinayetinden 21 gün önceye dönelim. KKTC'de sol görüşlü gazeteci Kutlu Adalı 7 Temmuz 1996 günü tıpkı Topal gibi Uzi marka silahtan çıkan kurşunlarla öldürüldü. İşin ilginci, Topal cinayetinin star aktörü Abdullah Çatlı ile Ömer Lütfü Topal'ın, Adalı cinayetinden birkaç ay önce KKTC'ye geldikleri ve Emperyal Jasmine Court Oteli'nde kaldıkları kesindi. KKTC Meclisi'nde Susurluk Araştırma Komisyonu kuruldu. KKTC'nin üst düzey bir yöneticisi, ‘‘Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay adına düzenlenmiş nüfus káğıdıyla giriş yaptığını düşünüyoruz’’ dedi.

* * *

Meseleyi toparlarsak; Uzi silahları son yıllarda iki büyük olaya karıştı... Her ikisinde de devletin içindeki çetelerin ismi geçti.

Üçüncü Uzi ise Hizbullah sığınağından çıktı. Ve biz hálá ‘‘resmi silahlar Hizbullah'a geçti mi?’’ diye tartışıyoruz.

Zamanımıza yazık.