DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek G-20 toplantısından döndü, ertesi sabah Ankara temsilcileri ile buluştu. İki saate yakın 2009 yılı beklentileri ve IMF anlaşmasının geleceğini konuştuk.
Ama en merak ettiğim sorunun yanıtını sohbetin sonunda verdi. "Bu ’teğet geçti’ meselesi nasıl çıktı, Başbakan’ın bu yorumuna yol açan bilgiyi, yorumu kim verdi?" diye sordum.
Mehmet Şimşek hiç üzerine alınmadan, CNN Türk’te 2007 Eylül ayında yayımlanan söyleşisini hatırlattı:
"Taha Akyol’un programında (Eğrisi-Doğrusu) o tarihte söyledim, ’Türkiye mutlaka etkilenir’ dedim."
Krizin daha ilk günlerindeki pozisyonuna ilişkin bu göndermeden hemen sonra Başbakan’ın sözlerinin altını doldurma ihtiyacını hissetti. "Nereden baktığınıza bağlı... Ama ben sorumluluk mevkiinde olan kişilerin, ekonomiyi etkileyecek olan siyasetçilerin muteber kalabilmek koşuluyla kötümserliğe kapılmamaları gerektiğini düşünüyorum..." diyerek sıraladı:
Kriz dünyada bankacılık sektöründe başladı. ’Türk bankaları sağlamdır’ dedik, haklı çıktık.
Türk tahvillerinin iflas sigorta primine bakılırsa yine ’teğet geçti’ denilebilir.
Türk ailelerinin borçluluk oranı dünyanın diğer ülkeleriyle kıyaslandığında çok düşük... Örneğin, Doğu Avrupa ülkelerindeki hane halkının sadece üçte biri oranında borçluyuz.
Türk hane halkı kurdaki hareketten fazla etkilenmedi, çünkü büyük bir döviz varlığına sahip. Üstelik gördüğümüz sadece kayıtlı servet, yani cepteki veya kasadakinden söz etmiyoruz dahi.
Benzer şekilde altın fiyatları çok yükseldi, Türk halkının deyim yerindeyse serveti arttı.
Konut fiyatlarına gelince... Tamam bizde çok yüksek değil ama fiyatlarda büyük gerileme yaşanmadı.
Madem öyle, Türk halkının yerel seçimdeki oy tercihi krizden hiç mi etkilenmedi?
Bakan Mehmet Şimşek’e bu soru da yöneltildi... Genç bakan yanıtına temkinli başladı:
"Krizden çok, yaratılan kötümser hava bir miktar etkilemiş olabilir..."
Ama seçime kriz bulaştığı tezine mesafesini korumayı da unutmadı:
"Giresun ve Batman krizden ne kadar etkilenmiş olabilir sizce?"
Bakanın bu sözlerini... Başbakan’ın "teğet" söylemi ve "felaket tellalı" sitemiyle birlikte düşününce...
Tam uyum gözden kaçmıyor!
IMF dış açığın tamamını kapatacak
DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, IMF anlaşması konusunda ser verdi, sır vermedi.
Ne heyetin davet zamanlaması, ne de kredinin miktarı konusunda en ufak fikir edinemedik.
Buna karşılık üzerinde anlaşılan ilkeler ve çözülen sorunlar için daha açık konuştu:
1) Gelir İdaresi özerk olmayacak. Ancak denetim elemanı sayısı artacak, vergi kaçağı yakalayana ikramiye gibi teşvik unsurları üzerinde çalışılıyor. Değişiklikler yeni vergi yasasıyla gündeme gelecek.
2) Çapraz denetim, yani harcamaların takibiyle vergi kaçağı tespiti konusunda IMF ile uzlaşma sağlandı. Harcama ve gelirlerin kıyaslanması asla geçmişe dönük olmayacak, Nereden Buldun Yasası’nı hatırlatmayacak.
3) Türkiye’ye gelecek IMF heyetiyle gelir artırıcı ve gider kısıcı önlem paketi pazarlığı yapılacak. Ocak ayında yurtiçi gayri safi milli hasılanın binde 8’i tutarındaki bu paketin rakamı değişebilir. Ama bakanın kendi ifadesiyle "kaşıkla verilen kepçeyle" geri alınmayacak.
4) Bakana açıkça sordum; "IMF’nin artık daha fazla parası var, büyüme gayretimizi biraz daha destekler mi?" diye... Umutlu gördüm, "Olabilir" dedi. Ve bir ilke anlaşmasını açıkladı: IMF kredisi 2009 dış finansman açığının tamamını kapatacak. Bakana göre 36 aylık bir anlaşma gerekiyor ve fakat önden yüklemeye yani kredinin büyük bölümünün hemen gelmesine gerek yok.