Paylaş
Geçen hafta Kafkasların geleceğiyle ilgili iki kritik girişim Türkiye'nin yoğun siyasi gündeminde hak ettiği yeri bulamadı... Oysa 12 Ocak'taki Trans-Balkan boru hattı toplantısı ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 14 Ocak tarihli Gürcistan ziyareti yabancı istihbarat merkezlerinde yakın irtibatlı olarak algılandı ve yorumlandı. (Stratfor, 14 Ocak 2000, www.stratfor.com)
* * *
Trans-Balkan boru hattı toplantısına ABD Eximbank, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Dünya Bankası ve ABD merkezli Arnavutluk-Makedonya-Bulgaristan Petrol Şirketi (AMBO) temsilcileri katıldı.
Toplantıda 980 bin dolarlık fizibilite çalışmasının faturası paylaşıldı: 392 bin dolarlık bölümünü AMBO'nun kalanını Ticaret ve Kalkınma Ajansı aracığılıyla ABD yönetiminin üstlenmesi karara bağlandı.
ABD'nin himayesine girdiği anlaşılan Trans-Balkan boru hattının gerek güzergah emniyeti gerekse taşıma kapasitesi açısından Bakü-Ceyhan'a alternatif olduğu ortadadır. Bulgaristan'ın Burgaz limanından başlayacak olan hat Makedonya üzerinden Arnavutluk topraklarına ulaşacak ve Durres limanında son bulacak.
* * *
Daha geçen kasım ayındaki AGİT zirvesinde bölge liderlerini kanatları altına alıp Bakü-Ceyhan boru hattı anlaşmasına imza attıran ABD yönetiminin bu son manevrası ne anlama geliyor? Sanırız varsayımları iki ayrı eksende yürütmek lazım.
1) ABD'li dev petrol şirketleri daha ilk günden itibaren Bakü-Ceyhan'a muhalif. 3 milyar dolara mal olacak bu hattan para kazanmayı mümkün görmüyorlar. Bu yüzden 826 milyon dolara (Bakü-Ceyhan'ın üçte birinden az) inşaa edilecek Trans-Balkan boru hattı için yönetime baskıya başladılar. Ayrıca Trans-Balkan boru hattının Bakü-Ceyhan'a göre güzergah emniyeti avantajı da ortada.
2) Zaten Bakü-Ceyhan projesinin ekonomik değil siyasi önceliğe sahip olduğu bellidir. ABD bölgedeki iki müttefiki, yani Türkiye ve Gürcistan sayesinde Kafkas petrollerini Rus egemenliğinden kurtarmayı deniyor. Ancak bu son derece riskli oyunda ihtiyatı elden bırakmıyor, Moskova ile ipleri koparmak istemiyor. Kremlin'deki yeni ve güçlü liderlik, Çeçenistan'daki savaş, Rus-Gürcü ilişkilerindeki gerginlik herhalde Washington'da dikkatle izleniyor.
Gürcistan riski zaten tartışmalı Bakü-Ceyhan projesinin geleceğine pek yardımcı olmuyor. Türkiye ise en azından Cumhurbaşkanı düzeyinde temaslarla Gürcistan'ın yalnızlığına kırmaya çalışıyor.
* * *
Devletler arasında dostluk değil çıkar birliği kurulur... ABD yönetiminin iki milyar dolar daha ucuz boru hattına destek vermesi ilk bakışta son derece yerinde bir karar olarak görülebilir...Ama ya orta ve kısa ABD çıkarları... Gürcistan ve Türkiye ittifakı olmadan bölgede ABD varlığından söz etmek mümkün müdür?
Washington'un bu kadar miyop olduğunu sanmıyoruz...
Paylaş