Enis Berberoğlu: Tavşana kaç, polise tut

Enis BERBEROĞLU

HER yolsuzluk dosyası Beyaz Enerji gibi siyasi tartışma yaratmıyor ne yazık ki... Çünkü abes düğme kavgası bir yana, hiç değilse bu bahaneyle Türkiye'nin enerji politikası enine boyuna tartışıldı...

Ama polisiye olaydan siyasi ders çıkarmaya gelince...

Atadığı Genel Müdür, Başkan Vekili, Genel Müdür Yardımcısı rüşvet suçlamasıyla tutuklanırken fütursuzca koltuğunda oturan Enerji Bakanı örneği gözler önünde iken, siyasi sorumluluğun sözünü etmeye bile değmez...

* * *

Madem ki siyasetten anlamıyoruz ve polis ya da jandarmanın düğmeye basmasından hoşlanmıyoruz... O zaman farklı dersler çıkarmaya ne dersiniz?

Malumdur, bu ülke yıllarca ‘‘ekonomik suça ekonomik ceza’’ palavrası ile uyutuldu... Alın size ekonomik bir suç...

Ankara Organize Suçlarla Mücadele ekipleri iki buçuk ay kadar önce ilginç bir yolsuzluğu ortaya çıkardı... Ruhsatlı tabanca sahipleri her yıl MKE'den sınırlı sayıda mermiyi uygun fiyata satın alabilir... Ama çoğu hak sahibi bu işle uğraşmaz... Polis, astsubay ve sivillerden oluşan bir çete mermi hakkı için başvurmayan ruhsat sahiplerinin ismini kullanarak, sahte belge düzenleyerek temin ettikleri yüz binlerce mermiyi piyasaya sürdü...

Çete, mermilerin büyük bölümünü Karadeniz'de sattı...

Karadeniz sadece silah meraklısı vatandaşları ile değil elde silah dağda dolaşan terör örgütleriyle de ünlü...

Dolayısıyla akıllara -biraz abartılı da olsa- ‘‘Acaba MKE'nin mermilerinin bir bölümü örgütlere gitmiş olabilir mi?’’ sorusu takıldı...

Tek bir mermi bile örgüte gitmişse...

Ekonomik gözüken suçun sonucu da ekonomik mi dersiniz?

* * *

Peki Mersin'deki Hasat Operasyonu'na ne dersiniz?

Mersin'de hayali ihracat iddiasıyla tutuklanan iki işadamının yerel adliye, kolluk güçleri ve idarecilerle gayet sıcak ilişkide olduğu biliniyor... Yurtdışından ihraç kaydıyla getirdiği tarım ürünlerini iç piyasada satmakla suçlanan iki işadamından birinin iki çocuğunun kirvesi Başsavcı idi... Aynı sünnet düğününe çok sayıda bürokrat katılmıştı...

Belki de bu yüzden soygun yöntemi ve rakamlar yönünden Paraşüt Operasyonu'na benzetilen Hasat için düğmeye basanlar Ankara ve Adana'dan yollandı... Mersin'deki görevlilere son ana kadar haber verilmedi.

İşte size başka bir ekonomik suç... Çevreye pislik saçıyor...

Ve sadece polis marifetiyle üstesinden gelinemeyeceği belli.

Çünkü dahilde işleme rejimi adı altında verilen teşviklerle ‘‘tavşana kaç’’ diyenler umudu ‘‘polisin kaçağı tutmasına’’ bağlıyor... Zaten gümrüklerin hali de malûm...

Sizce tazı kaçak tavşanlardan kaçını yakalayabiliyor?

Aklımızı başımıza toplayalım... ‘‘Ekononomik suça, ekonomik ceza’’ safsatasını unutup, ekonomik suç kaynaklarını kurutalım...

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Yolsuzluğun belini kırmadan bu ülkenin düzlüğe çıkamayacağını, en geri zekálılar bile anladı artık. Ama siz gazeteciler, hálá ne diye bu kadar tutuksunuz. Elinizi tutanlar mı var? Oysa artık her şey olgunlaştı. Bir fiske yetecek hırsızların yere serilmesine. Yazınızda bahsettiğiniz ulu sekreter kim? İkinci bakanlık hangisi? Bunları bilmeye bizlerin hakkı yok mu?’’

(Dündar Tanrıverdi)