Paylaş
Sevincimi mazur görün; sonunda Korkut Özal'ın bir icraatını bütünüyle ve gayet net anlayabildim: Özal Ailesi'nin ortanca mütefekkiri, vizyon ve illüzyon ustasının siyasi mirası ANAP'tan istifa etti.
Vatana, millete hayırlı olsun...
Biliyorum ki, Korkut Özal'ın tarihi kararına ancak benim gibi anlama özürlüler basit bir istifa gözüyle bakarlar. Yoksa Korkut Bey'in incilerini ve boncuklarını sayanlar, eminim ki Son Özal liderliğindeki yeni ulusal şahlanışın kurmay planlarını bile yazmışlardır.
O yüzden, soyadı nostaljisi çekenlere hep birlikte:
‘‘Bir daha, bir daha...
Tövbe, tövbe...''
* * *
Postmodern mütefekkirler tarafından baştacı edilen Korkut Özal'ın toplumsal imajında her zaman ufak tefek çatlaklar vardı.
Mesela, başta Emin Çölaşan olmak üzere medya ordusu 1980-90 arasını Korkut Bey'in ağabeyinin başbakanlığı döneminde büyüyen servetinin kaynağını araştırarak geçirdi.
Ama nafile, Korkut Özal ser verdi, sır vermedi. ‘‘Parayla imanın kimde olduğu bilinmez'' dedi. Çok üstüne gidilince, ‘‘Allah'tan başkasına hesap vermem'' diye sert çıktı. Ne var ki, 1992 yılında mal beyanını TBMM'ye sunmak zorunda kaldı.
Ve Sabah Gazetesi'nde 17 Aralık 1994 tarihinde Mehmet Çetingüleç imzasıyla yayınlanan habere göre, tam 154 parça gayrimenkulü çıktı.
* * *
İşin kötüsü, bu haber, kafaları daha da karıştırdı.
Çünkü Korkut Özal, 29 Kasım 1977 tarihinde Günaydın Gazetesi'nde Can Pulak'la yaptığı ve üç gün süren söyleşisinde o tarihteki malvarlığını açıklamıştı: ‘‘İkisi İstanbul'da üç katım ve iki otomobilim var.''
Üstelik 15 yılda gayrimenkul sayısını 50 katına yükseltmesinin yolunu anlamak da mümkün değildi.
Çünkü ticaret desek, Irak'tan petrol taşıyarak zengin olduğunu varsaysak, önümüzde 17 Ocak 1990 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ne yolladığı açıklama metni duruyor:
- Özba Şirketi'ndeki (ve buna bağlı Özba Nakliyat ve Petrotrans Şirketleri) hissem 1/3 civarındadır. Petrol nakliyesi ve depolaması gibi işler benim hissedar olmadığım başka bir firmaca yapılmaktadır...
Yani Korkut Bey, petrol işinden zengin olmamış.
Peki inşaat işi desek... Yok, o da değil. Çünkü aynı Cumhuriyet'te ‘‘Akabe Şirketi'ndeki hissem 5 milyon TL olup, şirket sermayesinin yüzde dördüdür'' ifadesi var.
O zaman Al Baraka ortaklığından mı kazandı acaba? Hayır... Kendi ifadesine göre bu İslami finans kuruluşundaki 10 milyon liralık hissesi, binde biri aşmıyor.
Demek ki Özal Ailesi'nin her ferdinde ayrı marifet.
Ağabey vizyon marifetiyle gözbağcılık ustası...
Kardeşi para kazanmadan servet edinme sihirbazı.
* * *
Bu vesileyle, BBP gibi Korkut Özal'ı da siyasi mezarından çıkararak yeniden kamuoyuna mal eden Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'a en derin şükranlarımızı sunmayı unutmayalım...
Bilmem katılıyor musunuz?
Siz düşünedurun, bana lütfen bir hafta izin.
Paylaş