Paylaş
BUGÜNKÜ makamınızın ağır sorumluluğu altında bile baskın hukuk adamı kimliğiniz nedeniyle aşağıda sadece girişini aktaracağım haber muhtemelen dikkatinizden kaçmadı:
‘‘DGM'DE TEYP SKANDALI
Türkbank davasına ışık tutacak olan Erol Evcil'in poliste banda kaydedilen ifadesi, mahkeme ve avukatlar tarafından teyp bulunamadığı için dinlenemedi. Dava ileri bir tarihe ertelendi.’’
Sayın Cumhurbaşkanı,
Önceki gün öğleden sonra TV haber bültenlerine, dün gazete sütunlarına yansıyan bu haberi duyduğumda hemen kaleme sarılmadım...
Hatta dün bu yazıya başlamadan, mahkemede dinlenecek kasetlerin teknik özelliklerini araştırmak ihtiyacını hissettim. Kasetlerin evimizde, otomobilimizde bulunan bildiğimiz teyplerle dinlenebileceği ortaya çıktı...
Sakın yanlış anlaşılmasın, hiçbir hákim-savcının evindeki teybi mahkeme salonuna getirmesini veya piyasada 10-15 milyon lira fiyat etiketi taşıyan bu cihazlardan satın almasını bekliyor değiliz. Amacımız sadece ve sadece geciken adaletin büyüyen faturasına dikkat çekmekten ibarettir.
* * *
Sayın Cumhurbaşkanı,
Teyp tedarik edilemediği için ertelenen davanın sanıkları arasında bu ülkenin tanınmış 3 işadamı ve bir MİT görevlisi bulunuyor. Ayrıca aynı davadaki iddialar nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin düştüğü, başbakanın değiştiği hatırlardadır. Dahası iddiaların hedefi konumundaki eski başbakan hakkında kurulan Meclis Komisyonu'nun çalışmaları sürüyor.
Dolayısıyla bağımsız mahkemedeki adaletin gecikmesi, icraatın ancak siyasi formatta yargılanması sonucunu beraberinde getiriyor...
Siyasetçinin her gün değişebilen ittifaklar nedeniyle ithamı veya yine aynı hesaplarla aklanması toplumsal vicdanda tedavisi çok güç yaralar açıyor, adalete güveni yok ediyor. Adaletin gecikmesi, özelleşmesi gibi ciddi bir tehlike yaratıyor. Halk, hákim ve savcı yerine çetelere bel bağlıyor, terör örgütleri adalet dağıtır hale geliyor.
* * *
Sayın Cumhurbaşkanı,
Hayali ihracat iddiasının bu ülkede 15 yıl aradan sonra yine gazete manşetlerine yerleşmesi, hepimizin ama öncelikle hukuk sisteminin ayıbı değil mi?.. Müfettişlerin her türlü bilgi ve belgeyle desteklediği dosyaların hukuk sürecinde asla bitmeyen davalara dönüştüğünü hep birlikte izlemedik mi?.. Dünün hayali ihracat sanıkları bugün ünlü işadamı, etkili bakan, güç simsarı eski bürokrat kisvesinde karşımıza dikilmedi mi?
Peki neden Paraşüt Operasyonu'na bu kadar şaşırdık ki?
Cezası olmayan eyleme suç denilir mi hiç?
* * *
Sayın Cumhurbaşkanı,
Önümüzdeki birkaç ay içinde, 8'inci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile 2001 yılı mali bütçe tasarısı önünüze gelecek.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sıfatıyla yüksek makamınızdan naçizane beklentim, adalet bütçesini kuşa çevirerek hukukla alay eden bir geleneğin devamına izin vermemenizdir.
Hatta bu belgelerin adalet kesimine, hukuk devletine uygun pay ayrılarak hazırlanmasına bizzat nezaret etmeniz en içten dileğimizdir.
En azından bu kez pul parasıyla, teyp ödeneği atlanmasın. Aksi halde çoğu vatandaş gibi adaletin gecikmesinde siyasi veya mali kasıt arayacak noktaya geleceğimi en derin saygılarımla arz ederim efendim.
Paylaş