Enis Berberoğlu: Rus mamanın 1.5 milyon dolarlık serveti

Enis BERBEROĞLU

Dün bu köşede iki ayrı iç vektörü gündeme getirdik. Bugünkü niyetimiz, yine alakasız iki ayrı dış vektöre dikkat çekmek.

* * *

30 Kasım günü İstanbul ahlak polisi uzun süredir peşinde olduğu Rus fuhuş patroniçesi Natalia Karakuş'u yakaladı.

Ukrayna'dan getirdiği genç kızları üç saat için 300-1000 dolar arasında değişen fiyatla pazarlayan ithal mamanın aslında Rus Gizli Servisi için çalıştığı da ileri sürüldü. Ancak bu iddia polis tarafından doğrulanmadı.

‘‘Rus Mama’’ operasyonu muhtemel (belki de muhayyel) sosyetik müşteri isimlerinin kayıtlı olduğu defter nedeniyle gazete sayfalarında geniş yer aldı. Oysa bizce şeytan, pek de küçük olmayan ayrıntıda saklıydı.

Polis açıklamasından yorumsuz aktaralım:

‘‘Organize bir şekilde fuhuş yaptıran bu kişilerin bu işlerden 1.5 milyon dolar kazanç sağladıkları, bu paraların bir kısmıyla çeşitli yerlerde şirketler ve işletmeler kurdukları, piyasaya borç para verip, ev ve araç almak suretiyle paraları akladıkları ve halen piyasadan alacaklı durumda oldukları tespit edildi.

Bu kişilerle birlikte, 1 adet Opel Frontera marka cip, bir adet ev, 6 adet cep telefonu, 60 bin dolar, 75 milyar lira değerinde çek ele geçirildi.’’ (Anadolu Ajansı, 6 Aralık 1999).

Hani ciddi iktisatçıların zevzeklik saymayacağını bilsek...

‘‘Kısa vadeli sermaye hareketlerinde bu kadar yüksek kará rastlamadık’’ diyeceğiz... Öyle ya, beş on sermayeden 1.5 milyon dolarlık servet yaratmak kolay iş değil. Üstüne tefecilik, işyerleri, çek-senet tahsilatı...

Yani neredeyse hadise ‘‘kısa vadeli sermaye hareketlerinden’’ doğrudan sermaye yatırımı aşamasına gelmiş bile...

İşin matrağı bir yana...

‘‘Rus Mama’’ operasyonunda elde edilen ilk veriler, Rus suç örgütlerinin ve karapara baronlarının Türkiye'yi artık ‘‘yatırıma değer’’ bulduklarını gösteriyor. Demek ki Berlin Duvarı yıkılmadan önce her kış kuzeyden komünizm bekleyenler yanıldı, ama aynı coğrafyadan global mafya parası akacağı tahminleri tuttu.

* * *

Dikkatinize sunmak istediğimiz ikinci haber de yine para ve Rusya'yla ilgili: ‘‘Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), Rusya'ya vermeyi planladığı 640 milyon dolarlık kredi taksidini, Batı'nın uyarılarına karşın şeşenistan'da sivil ayrımı yapmadan şiddetli askeri harekátını sşrdşren Moskova'nın bu tutumuna karşılık olarak dondurduğu bildirildi.

IMF sş'zcşlerinden Thomas Dawson, kredi taksidinin, Rusya'nın ekonomik reformlarında sş'z verdiği hızı sağlayamamasından dolayı geciktirildiğini bildirirken, Amerikan yş'netimine yakın kaynaklar, şeşenistan'daki durumun bu kararda etkili olduğuna dikkati şekti.’’

IMF'nin maddi yardımı, havuç gibi reform beklediği ülkelerin önüne koyduğu bilinir... Hatta dış krediler, Türkiye ile 1994 yılında ‘‘Refah tehlikesini durdurmak amacıyla’’ imzalanan stand-by anlaşmasında olduğu gibi ön tedbir niyetine bile kullanılabilir.

Ama sanırız ve resmen mali sopa yiyen ilk ülke Rusya oldu.

Üstelik insan hakları gerekçesiyle...