Polisin yorgunluğu açlığını bastırıyor

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Bürosu Amiri'nin, otomobil hırsızları ile aynı çetede yakalanması, yetersiz maaşları gündeme getirdi.

Oysa kamu çalışanları temmuz zammını protesto ederken karşılarında kimi buluyor? Yine kendileri gibi devlet memuru olan polisleri...

Peki polis, maaşından çok mu memnun?

Değil ama anlaşılan yorgunluk, açlığı bastırıyor.

Türk polisi hakkında yapılan hemen her araştırma aynı gerçeğe işaret ediyor: Polis mesai süresinin kısaltılması gerekiyor.

Ne var ki böyle bir çözüm bugünkü koşullarla mümkün değil.

Çünkü polis sayısı zaten yetersiz.

Yoğun iç göçün hedefi büyük kentlerde polis, dünya standartlarının çok altında ve yetersiz kadroyla hizmet veriyor.

Örneğin, Roma'da 86 kişiye bir polis düşüyor.

Oysa Ankara'da 297, İzmir'de 426 ve İstanbul'da 458 kişi tek bir polisin hizmetinden yararlanıyor.

Polis sayısının artırılması yolundaki en büyük engel, artık teşkilata sadece askerliğini tamamlayanların kabul edilmesi olarak gösteriliyor.

Yakın gelecekte polis açığının yaşanacağı resmi rakamlardan belli:

1994 yılında polisliğe 61 bin 244 aday başvurdu, 21 bin 608'i kabul edildi. Başvuru sayısı 1996'da yarıya indi, 30 bin 833'te kaldı, kabul edilen aday sayısı 9 bin 871 oldu. 1997 yılında başvurular yine yarıya yakın azaldı, 16 bin 602'yi aşmadı, polisliğe kabul edilenlerin sayısı 10 bin 500'de kaldı. 1998 yılında başvuru sayısı 8 bin 900 kişide takıldı.

***

Polis Akademisi'nin ‘‘Akademik Bakış Dergisi’’, kapak haberini, polisin insan haklarına ayırmış...

Haberde polisler arasında yapılan bir ankete de yer veriliyor.

İlk soru, ‘‘Çalışma ortamından memnun olmama nedenleri’’. Sorunun yanıt seçenekleri, 1) Ücret yetersizliği, 2) Çalışma temposunun yoğunluğu, 3) Hafta sonu izinlerinin olmaması ve gece görevleri, 4) Çevrenin emniyet mensuplarına bakış açısı, 5) Sağlık açısından görevin ağır olması...

Polis memurlarının neredeyse yarıya yakını, ikinci seçeneği işaretlemiş, yani çalışma temposundan yakınmış. Ücret yetersizliği bile ikinci sıraya düşmüş. Rütbeli polisler ise çevrenin mesleklerine bakışından şikâyetçi...

Ankette yer alan ikinci soru, ‘‘Çalışmayı kısmen de olsa olumsuz yönde etkileyen etkenler’’.

Yanıt seçenekleri, 1) Ast-üst ilişkisi, 2) Çalışma ortamındaki gürültü, 3) Hava kirliliği, 4) Nöbet yerine ulaşım sorunu, 5) Çalışma süresinin fazla olması, 6) Sosyal ilişkilerde kültür eksikliği.

Polislerin bu kez yarısı, çalışma süresinin fazlalığından yakınmış. Amirleri de aynı şikâyeti paylaşmış.

Aynı bakış açısı, ‘‘Polisin ihtiyaçları’’ başlıklı üçüncü anket sorusuna da yansımış. Yanıt seçenekleri, 1) Çağın getirdiği modern cihazlarla donanım, 2) Eğitim ve fırsat eşitliği, 3) Mesai saatlerinin düzenlenmesi, 4) Ücret düzeyinin yeterli hale getirilmesi, 5) Kullanışlı giyecekler...

Tahmin edileceği gibi polisler öncelikli olarak mesai saatlerinin düzenlenmesini talep etti. Ücret artışı isteyenlerin sayısı, yorgun polislerin yarısına ancak ulaştı.

Yarına, polis intiharları...













Yazarın Tüm Yazıları