Paylaş
Toplumsal kabul gören yargıların derinine sorgulanması, çoğu kez düşünce tembelliğine kurban gider. Örneğin, necip Türk milleti ‘‘yaşlı liderden’’ yakınır ama tekrarlanan krizleri aynı heyecanla yaşamayı siyaset sanır.
Belki de sayın liderin yaşam çizgisinde en az birkaç kez karşılaştığı neredeyse tıpatıp aynı krizlerden neden ders çıkaramadığını düşünmeye başlasak, kıdemli politikacıları tarihe gömmeye yeterli sebebi de bulmuş oluruz. Ama bu hengamede nerede o kadar vakit, dikkat, öyle değil mi?
Süleyman Demirel'in esas oğlan sıfatıyla rol aldığı kaçıncı cumhurbaşkanlığı krizidir bu, hatırlayan çıkar mı?.. Fahri Korutürk, Turgut Özal'ın seçim öyküleri, 12 Eylül öncesi ‘‘nafile turlar’’...
* * *
Bülent Ecevit'in kısmeti de afyon krizi ile petrol şoklarından yana açıktır malumunuz...
O yüzden ANKA Ajansı'nın geçtiği haber pek hayra alamet sayılmaz:
‘‘Birleşmiş Milletler, dünyanın başlıca afyon üreticisi olan Türkiye'de afyon üretiminin 1999 yılında da önemli bir artış göstererek yeni bir rekor kırdığını bildirdi. BM Uluslararası Narkotik Maddeler Kontrol Kurulu, Türkiye'nin Avrupa'ya yönelik eroin kaçakçılığı için en büyük transit ülke olma konumunu sürdürdüğünü duyurdu.’’
‘‘BM Uluslararası Narkotik Maddeler Kontrol Kurulu'nun 1999 raporunda yer alan geçici verilere göre, Türkiye dünyanın başlıca afyon üreticisi olmaya devam ediyor. Türkiye'de 1999 yılında 105.6 ton morfin elde edilebilecek kadar afyon üretildi. 1998 yılına göre yüzde 21'lik bir artış anlamına geliyor. Üretim, son 15 yılda 12 kat arttı.’’
(ANKA, 1 Mart 2000).
* * *
Petrol fiyatları geçen yıl varil başına ortalama 17.9 dolar düzeyindeydi. Bugün aynı ortalama rakam 26.7 dolara çıktı.
Sadece petrolü tüketen değil üreten ülkeler de bu fiyatları biraz olsun aşağı çekmeye uğraşıyor.
Bank Ekspres'in Başekonomisti Tevfik Aksoy, önümüzdeki günlerde oluşacak fiyatlara göre farklı senaryolar üretti:
1) Türk ekonomisinde yüzde 4'lük büyümenin gerektirdiği 192 milyon varillik petrol tüketimini ortalama 30 dolardan yaparsak ödemeler dengesine binecek ek yük 2.3 milyar doları bulacak.
2) Büyüme ve ithalat rakamı aynı kalırken varil fiyatı 25 dolara kadar inerse yük miktarı da 1.4 milyar dolara inecek.
3) Eğer fiyat 20-25 dolar aralığına kadar gerilerse döviz faturasındaki artış oldukça düşük düzeyde kalacak.
* * *
Başbakan Bülent Ecevit'in maziden gelen bu iki meydan okumaya nasıl çare bulacağını hep birlikte göreceğiz.
Paylaş