Paylaş
Yıllardır İstanbul yağmasından söz edilir... Tahmini hesaplar yapılır, arazi mafyasının cebine akan trilyonlar için gözyaşı dökülür...
Pendik'in yakın mazisi, arazi rantına en güzel örnektir.
İlçenin Faziletli Belediye Başkanı Erol Kaya, 3 bin konutluk bir Hazine arazisini bir milyon dolara satın aldı, kooperatiflere 9 milyon dolara sattı... Bu işlem belediyenin kasasını doldurdu.
Ancak bizim işaret etmek istediğimiz denklem farklı...
Demek ki Pendik'te 3 bin konut için gerekli arazinin piyasa değeri 9 milyon dolar... Veya konut başına arsa payı 3 bin dolar...
İlçede son belediye sayımında Hazine arazisine kurulu 9 bin 881 gecekondu tespit edildi... Bu gecekondular için Hazine'ye ödeme yapılmadı. Ama kime sorarsanız, araziyi almak için bazı kişilere para ödediğini anlatıyor. Demek ki Hazine arazisini mafya sattı. Ve 9 bin 881 gecekondu için 3 bin dolarlık arsa payı hesabıyla yaklaşık 30 milyon dolar yerel mafyanın cebine girdi. Bu paranın daha sonra hangi ceplere aktarıldığını takip etmek mümkün değil.
* * *
Pendik bu yüzyılın başında sayfiye yeriydi. Belediye ile daha 1931 yılında tanıştı. Anadolu'dan göçe uğraması 1960'lı yıllara rastladı. Anadolu trenlerinin hep ilk durağı oldu. Genellikle Sıvas (nüfusun yaklaşık yüzde 10'u) ve Sakarya'dan (nüfusun yaklaşık yüzde 7'si) göç aldı.
İstanbul genelinde yüzde 4.5 düzeyinde olan nüfus artış hızı Pendik'te yüzde 15'e kadar çıktı. 1980 yılında 55 bin kişi olan ilçe nüfusu 2000'e girerken 350 bine yükseldi. İlçeden geçen E-5 yolu bir anlamda kader çizgisiydi. E-5'in sahil tarafında yaşayan orta halli nüfus ayakta kalmaya çalıştı. E-5'in öte yakasındaki nüfusun büyük bölümü çok zor koşullarda yaşadı. İşte Refah/Fazilet bu kitleyi kazandı:
1) Asla yalnız bırakmadı: Yerel yönetim, Anadolu göçmeninin büyük kent ve yalnızlık korkusunu iyi anladı, hep yanında olacağı mesajını verdi. Ücra mahallelerde yangın çıktı, önce belediye başkanı gitti. Ahaliyi toparlayıp evi yananlara kereste, çimento buldu, evin içini döşetti.
2) Toptan değil taksitle hesap: Faziletli Belediye, her hafta bir mahallede toplanan Halk Meclisi ile seçmenin karşısına çıktı, hesap verdi. Belediye çalışanları, başkanlarının sıradan halk tarafından ulaşılabilir olduğunu asla unutmadan hizmet etti.
3) Erzak, kömür, yemek yardımı: Belediye şantiyelerinde 1500 kişi çalışıyor, her gün bin aileye yemek yardımı yapılıyor. Yoksullara erzak ve kömür dağıtılıyor.
* * *
Pendik yerel seçiminde mevcut başkanın CHP'li rakibi değişmedi. Avukat Burhan Köseoğlu'nun 1994 yılında seçimi kaybedip başkanlık makamını bıraktığı gün banliyö trenine binip işine gittiği söyleniyor. Köseoğlu beş yıl aradan sonra yeniden başkanlık için oy istiyor.
Gördüğümüz kadarıyla Pendik'e kimin seçileceği tabii ki önemli... Ama arazi mafyasının kaybetmesi de en az o kadar önemli...
Neden CHP?
18 Nisan günkü seçimler iki turlu değil, sakın unutmayın. Ankete bakıp oy verirseniz, düzeltme imkánınız yok, yanılmayın.
Anketler hiç şaşmasaydı, seçime gerek kalmazdı, aldanmayın. Şu veya bu tehlikeye karşı birleşme adına merkez sağın siyaseten tükenmiş partilerine suni teneffüs yaptırmayın. Yüreğinize ve aklınıza göre oy verin, medya rüzgárına kapılmayın. Bu satırların yazarına gelince... Modaya uymak zorunda kaldı, ilk -ve dileriz son kez- oyunun rengini açıklıyor.
Gelir dağılımı uçurumunu, işsizleri unutmadığı... Susurluk'un takipçisi olduğu, Türkbank rezaletini ortaya çıkardığı... PKK'ya da, tarikatlara da yılışmadığı için oyum CHP'ye... İstanbul'da CHP'ye, Türkiye'de CHP'ye.
Ankara'da geçen uzun yılların anısına cumhuriyetin başkentine Murat Karayalçın'ın yakışacağını düşünüyorum.
Paylaş