Enis Berberoğlu: Paranın iki yüzü

RÜŞVET parasının iki yüzü vardır... İşaret parmağıyla birini suçlarken kalan dört parmağın kendinize dönük olduğunu sakın unutmayın.

Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in, istifasını isteyen muhalefete karşı savunmasını bürokratlarını suçlayarak yürütmesini yadırgadık.

Bakanlık koltuğu siyasi makamdır.

Bürokratların yanlış veya eksik işlerine engel olamazsanız kalkar gidersiniz. Bürokratların yanlış ve eksik işlerini araştıranlara engel teşkil ederseniz, yine kalkar gidersiniz. Bu işin üçüncü hali yoktur.

* * *

Bugün izninizle Beyaz Enerji operasyonunun öbür yüzüne bakmak istiyoruz. Örneğin, kasasından çıkan 345 bin doları açıklamakta zorluk çeken eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi'nin, son dönemde bakanla arasının açık olduğu yakınları tarafından ifade ediliyor. Zaten iki buçuk ay süren teknik takipte de benzer bulgulara rastlandı. Mesele savcılık ifadesine ne kadar yansıdı, yakında görür, anlarız.

Genel Müdür ve Bakanlık makamı arasındaki çelişkinin kaynağı Ersümer'in iddia ettiği gibi ‘‘ayaklarına basılması’’ yüzünden de olabilir, başka nedenle de... Araştırılması zaruridir.

* * *

Sabah Gazetesi'nin iç sayfalarında önemli bir iddia yer aldı.

Beyaz Enerji operasyonunda gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan eski bakanlardan Birsel Sönmez'in, skandalın patlak verdiği gün ANAP'lı eski bakanlardan Cengiz Altınkaya'ya bir yolsuzluk dosyası teslim edeceği haberi bizce ciddiye alınmalı. Çünkü fazla yolsuzluk dosyası göz çıkarmaz. Hangi dosyanın altından ne çıkacağı peşinen bilinmez.

Üstelik Ankara'dan gelen haberlere göre, Birsel Sönmez son dönemde yaptığı önemli konuşmaları ileride kullanmak üzere kayda alıyormuş.

Ancak bu iddiayı henüz teyit etme imkánı bulamadık.

* * *

Bugüne kadar düz yolunda giden yolsuzluk operasyonuna rastlamadık.

Genellikle operasyonu yürütenler de dahil çamur atılmayan kalmaz.

Yolsuzluğa konu rakamları düşünürseniz doğaldır da.

Bu yüzden de operasyona siyasi gölge düşmemesi esastır.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Önemli olan siyaset alanına askerlerin müdahalesini önlemek. Askerlerin yaptığı çok çirkin bir şey. Rüşvet ve yolsuzluk gibi hadiseler demokrasilerde olur. İşleyen demokrasiler bu sorunları çözer. Öncelikle demokrasimizi işletelim. Maalesef yazarların önemli bir kısmı, çok yanlış bir tutum içindeler. Yolsuzluk, demokrasiye karşı bir saldırı değildir, demokrasilerde görülen bir arızadır. Ancak askeri müdahaleler, demokrasi karşıtıdır. Niye sorunun başka boyutlarının olabileceği düşünülmüyor. Vatanseverlik laflarının altında başka kaygılar da yatıyor olamaz mı?’’

(T. Tankut Soykan)

‘‘Türkiye'nin enerji politikasının enine boyuna tartışıldığına ben inanmıyorum. Tartışmalar hep yüzeysel. Türkiye'nin enerji politikasının ne olduğunu lütfen köşenizde yazar mısınız?’’

(İbrahim Çelik)