Paylaş
Önce, “Başbakan’dan istem dışı tokat yedim” diyen o genç, dün “Başbakan vurmadı, aksine beni korumalardan korudu” açıklamasını yapmış… İyi demiş, güzel demiş… İnşallah bir daha fikrini değiştirmez.
Sabah ile aramızdaki habercilik hesabına geçmeden önce…
Ömrü idrar üzerinden karakter, haber üzerinden niyet okuyarak geçenlere bir çift lafım var…
Daha önce de yazdım, herkes anlayana kadar tekrara razıyım.
O matem gününde Soma’ya giden Başbakan hepimizin başbakanı’dır.
Soma’ya bütün milleti, devleti temsil etmeye, taziye vermeye gitti.
Velev ki Somalı gencin ilk ifadesi doğruydu, yukarıdaki gerçek değişmez.
Kimse öyle bir olay yaşandı diye zil takıp oynama şehvetine kapılmaz.
Aksini duyunca da kahrolmaz…
Haberciler zamanın kısa tarihini yazar.
Haber beklemez, tuzu yağı suyu kıvama gelene kadar sabredip fırına verilecek mercimek yemeğine benzemez…
Hızlı ve objektif servis edilmezse tadı kaçar hatta kötü kokar.
Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, bana diyor ki, “Bugün Sabah’ın haberini oku, gerçekleri öğren…”
Ben de diyorum ki;
- Ey Sabah’taki meslektaşım, bugün birinci sayfanıza o gencin üç ayrı ifadesini modern zaman tabiriyle “time- line”, Türkçe mealiyle zaman çizelgesi olarak koymuşsunuz… Güzel ve iyi yapmışsınız. Ama ve lakin bir zahmet o gencin birinci sayfaya taşıdığınız “Başbakan istem dışı bir hareketle bana vurdu” ifadesini içeren haberi gazetenizin arşivinden çıkarıp göstersenize…
Maalesef gösteremezsiniz, çünkü Sabah Gazetesi’nde o gün bırakın gencin ifadesini, Soma marketi haberi bile yoktu…
Dört gün sonra gencin ifadesini manşete taşıyıp, “Haklı çıktık” demeye getiriyorsunuz… Hayrettir.
Daha önce, “Orada gazeteci var mı?” diye yazdım, alındınız.
Galiba yanlış sormuşum, düzeltiyorum.
Doğrusu, “Orada medyum var mı?” olmalıymış.
Somalı gencin ifadesini değiştireceği herhalde kahve falında çıkmış, Sabah o yüzden ilk ifadeleri yazmamış, biz atlamışız. Pardon yani!
* * *
Neyse Soma’da olan bitenler bir yana, gelelim dersimize…
“Başbakan’ı kimden korumaya kalkıyorsunuz; o hepimizin Başbakanı” diyoruz anlamıyorsunuz, “Bizim için haberin tersi, düzü olmaz, olan biteni yazarız, basarız” diyoruz, karşılığında iftira duyuyoruz…
O yüzden geçelim meslek içi uygulamalı dersimize…
Sabah Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, “Oku öğren” diyor ya…
Ah benim Sabah’taki meslektaşım, devir değişti artık.
Senin gazeten basılıp satış noktasına ulaşana kadar…
O haber 12 saat önce Hürriyet internet sayfasında yerini bulmuştu bile…
Sabah saat 09.00 itibariyle 100 binden fazla ziyaretçi sayfanın dört manşetinden biri olan Somalı gencin ifadesini okumuş, 300 okur yorum yapmıştı.
Aynı haber tabii gazetemizde de vardı; ama biraz daha büyük kullanılabilirdi, bu da bizim özeleştirimiz olsun…
Ne diyorduk… Oku Sabah oku…
Belki haberciliği hatırlarsın.
---
Son bir not: Sadece Sabah değil hükümet medyasının tamamı Hürriyet’in Soma marketi haberini çarpıtarak aktarıyor. Ekte 16 Mayıs tarihli gazetenin şehir baskısının birinci sayfası ile haberin yayımlandığı sayfayı bilginize sunuyorum. Olmayan “yumruk” sözcüğünü bulan hükümet medyası mensubuna bir aylık bedava Hürriyet aboneliği benden, söz.
Paylaş