Obama’nın 2 denklemi

SONDAN başlayalım, meraklısı için dipnot: ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama, Meclis kürsüsünde beklenenin neredeyse yarısı kadar zaman geçirdi. 40 dakika sürmesi beklenen Meclis’ten hitabı 22 dakikada sona erdi. Başkasını bilmem, ama aklıma "Başkan’ın konuşma metni son anda kritik bir sansürden mi geçti?" sorusu gelmedi değil.

Obama’nın hitabet gücü ve kürsü hákimiyeti zaten malum. Canlı hali inanın daha da etkileyici. Yine de, ne kadar "değişim" havasına kapılsak da... Obama illüzyonu bile ABD’nin Ankara’nın önüne koyduğu iki denklemi unutturmaya yetmedi.

* * *

KÜRT PLANI TAMAM


ABD Başkanı, Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda anlaşan tarafları sayarken...

Sadece Irak ve ABD’yi değil ve fakat Türkiye ile Kürt liderleri de andı.

Böylece bölgedeki Kürt sorununa dönük çözümün coğrafi ve siyasi koordinatını verdi.

Ankara, Bağdat ve Erbil’in, Washington’la işbirliğine gitmesini istedi.

Bu yakınlaşmanın PKK’yı siyaseten ve askeri olarak bitireceği vaadinde bulundu.

Obama’nın bu analizine ilişkin alametler zaten bir süredir ortadaydı.

Türkiye’nin Mesud Barzani ile kurduğu yakın temas...

Talabani ve Abdullah Gül’ün karşılıklı ziyaretleri.

Hepsi Obama’nın çizdiği çerçeveye oturdu.

Ezcümle yeni Kürt planı vatana, millete hayırlı olsun. Şahsen itirazım yok... Ancak Obama’nın terörle ilgili olan ilk denklemini kayda geçirmek şartıyla. Çünkü Obama konuşmasının aynı paragrafında El Kaide’ye de değindi.

Yani, "Tek terörist örgüt PKK değil, biz de Afganistan’da sizden yardım bekliyoruz" demeye getirdi.

* * *

ERMENİ KARTI ELDE


Barack Hüseyin Obama, her ne kadar yakın kurmayları güvence verse de...

24 Nisan arifesinde Ermeni soykırımı kartını yırtıp atmış gibi gelmedi bize.

Tam aksine ten rengine de işaretle ABD demokrasisinin nasıl geçmişiyle yüzleştiğini anlattı.

Benzer entelektüel cesareti Türkiye’den de beklediğinin işaretini verdi. "Ben susayım ama, siz Ermenistan’la konuşun, anlaşın" beklentisini yarattı.

Bu da bence Obama’nın ikinci denklemiydi.

Türkiye ve Ermenistan aralarındaki sorunları baş başa verip çözse...

Üçüncü ülkelerin istismarına imkán bırakılmasa kötü mü olur?

Oturup düşünme zamanıdır. Yalnız Obama’nın fazla sabrı kalmamış gibi, bizden söylemesi.

* * *

Dün
Obama konuşurken Meclis fazlasıyla sakindi...

Hatırladığım kadarıyla Başkan’ın konuşması sadece üç yerde alkışla kesildi. Laiklik/demokrasi vurgusu, PKK meselesi ve İslam’la savaşmama sözü sırasında vekiller heyecanlandı. Çoğu yabancı meslektaşımız bu coşku eksikliğinin sebebini merak etti. Bana sorarsanız, simultane çeviri ilk ve en genel neden...

Ayrıca örneğin MHP ve CHP, Ermeni ve Kürt açılımını dinlerken...

AKP, ruhban okulu talebi yüzünden, DTP de PKK mesajından ötürü rahatsızdı.

Bill Clinton on yıl önce herkese, her kesime mavi boncuk dağıtarak gönüllere taht kurdu.

Obama on yıl sonra herkesi uyarınca daha az sempati topladı.
Yazarın Tüm Yazıları